Çayırhan artık GERMİNAL’dir
“… Şimdi Nisan güneşi toprağı ısıtıyor, vadilerden hayat fışkırıyor, tomurcuklar patlıyor, ekinler yükseliyordu. Her yandan tohumlar şişiyor, uzuyor, toprağı deliyordu. Ve arkadaşlar, tekrar tekrar, sanki yüzeye yaklaşmışlar gibi daha berrak bir şekilde vuruyorlar, vuruyorlardı. İnsanlar yetişiyor, kara, kin dolu bir ordu, bir asır sonraki hasada hazırlanıyor, tohumlarını patlatıyordu.” Emile Zola’nın başyapıtlarından, 1860’larda kuzey Fransa’da, maden işçilerinin gerçek grev öyküsünü anlatan Germinal’den alıntıyla başladım yazıma.
Ankara’nın Nallıhan ilçesi de Germinal’dir artık.
Neden mi? Nallıhan’daki Çayırhan Termik Santrali ve santrale kömür sağlayan maden ocaklarının satışına karşı geçen kasım ayından bu yana mücadele eden enerji ve maden işçisinin Ankara yürüyüşü, önceki gün Hazine ve Maliye Bakanlığı önüne ulaştı. Yapılan basın açıklamasında, Bakan Mehmet Şimşek’e “Yanlıştan dönün, sonu nereye varırsa varsın mücadeleden vazgeçmeyeceğiz” mesajı verildi. Marksist iktisatçı Prof. Dr. Korkut Boratav, “Küreselleşme, emperyalizm, yerelcilik ve işçi sınıfı” kitabında ‘Küreselleşme, emperyalizmin yeni adı” dedi ve şu tespiti yaptı: “… Birinci yenilik, bazı kuruluş ve örgütlenmelerin (IMF, Dünya Bankası, OECD, G7 gibi) kapitalist dünya sisteminin tümünü kapsayacak üstyapılar biçiminde roller üstlenmiş olmasıdır. İkinci yenilik, üçüncü dünya ülkeleri üzerinde icra edilen etkilerin yönüne ilişkindir. Ana hedef ulusal ekonomileri devletsizleştirmek ve küreselleştirmek........© Nefes
