Milliyetçiliğin çıkmazı
Alparslan Türkeş, CKMP genel başkanı seçildiği dönemden itibaren uzun yıllar boyunca milliyetçi hareketin tartışılmaz lideri konumundaydı. Verdiği emirlere karşı gelmek bir yana, söyledikleri istişareye bile kapalıydı. Gerçi parti dışında da milliyetçi ideolojiyi savunan ve Türkeş’e açıkça karşı olan Nihal Atsız, Reha Oğuz Türkkan gibi isimler vardı ama parti içinde Türkeş’in hâkimiyeti kesin olmakla birlikte, milliyetçi fikirleri benimsemiş kişilerin ezici çoğunluğu da kendisinin arkasındaydı.
Türkeş’in genel başkanlık yaptığı yılların önemli bir kısmında partisi kontrgerilla faaliyetleriyle birlikte anıldı. Komünizm tehlikesine karşı mücadele ettiklerini düşünen gençler komando kamplarında eğitildiler, sokakları tuttular ve ABD’nin sistemli bir şekilde ön koşullarını hazırladığı 12 Eylül darbesine ortam hazırlayanların ister istemez bir parçası durumuna geldiler. Aynı gençlerin bir kısmı sonraki yıllarda yeraltı dünyasıyla birlikte anıldılar.
Bütün bu süreçte Türkeş’in partideki otoritesi devam etti. Türkeş’e parti içinde ilk başkaldırı ise yıllarca yanında bulunan beklenmedik bir isimden geldi. Muhsin Yazıcıoğlu, doksanların başında........
© Muhalif
