menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Bakan Yerlikaya gereğini yapmadı

14 1
20.10.2025

Gazetecilik bu ülkede tehlikeli meslek. Saldırılar sokaktan da geliyor, polisten, validen ve iktidar sahiplerinden de.

Gazeteci ve belgeselci Hakan Tosun’un, İstanbul’da, sokak ortasında dövülerek öldürülmesiyle sarsıldık geçen hafta. Bu üzücü cinayetin nasıl ve neden işlendiği hâlâ muamma. Çete operasyonlarını, trafik cezalarını bile “Gereği yapıldı” diye bizzat açıklayan İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, açıklama yapmadı; arkadaşlarımızın bu cinayete ilişkin sorularını yanıtlamaktan da kaçındı. Polisin sokaklarda güvenliği sağlayamamasının, soruşturmayı da doğru düzgün yürütmemesinin sorumluluğunu almadı üzerine.

Ama fail yakınları, olayı araştıran Halk TV muhabiri Umut Taştan’ı tehdit edebildi. Tam da bugünlerde bir de meslektaşlarımız Şule Aydın ve Murat Ağırel’in tehdit edildiği haberi geldi. BirGün editörü Kayhan Ayhan hakkında sırf 19 Mart sonrasında başlayan öğrenci eylemlerini haberleştirip sosyal medyada paylaştığı için soruşturma açıldı.

Gazetecilik, Iğdır’da, İHA muhabiri Sebahattin Yum’un, Vali Ercan Turan’ın şikâyeti üzerine gözaltına alınmasıyla da baskıyla karşılaştı. Valinin gerekçesi de Yum’un haberinin “halkı yanıltıcı” nitelikte olduydu. Oysa gaziler yağmur altında ıslanırken Vali Turan’a şemsiye tutulduğu fotoğrafla kanıtlı.

Üstelik Yum’un gözaltına alındığını haber yapan gazeteci Ercan Tunç da gözaltına alındı! Gazetecinin gözaltına alınmasını haber yapan gazetecinin de gözaltına alınmasının nasıl bir hukuki dayanağı olabilir ki? Despotik, keyfi biçimde basın ve ifade özgürlüğüne saldırı bu…

Iğdır’daki bu saldırı, yerel gazetecilerin ne kadar zor koşullar altında çalıştıklarını gösteriyor. Yerel otoriteler, gazetecilerin amiri gibi davranabiliyor. Ama onların amiri durumundaki Bakan Yerlikaya, bu olaya dair de susmayı yeğliyor…

Kopyacıyı yakalatan Hulusi Akar yanlışı

Gazeteci Ragıp Soylu, X’te “Türkiye, İngiltere'den 12 adet ikinci el C-130 askeri kargo uçağı satın aldığını resmen doğruladı. Uçaklar modernizasyon çalışmasından geçiyor” diye yazdı. Paylaşımının altına Middle East Eye sitesinde 20 Ocak 2023’te yayımlanan eski yazısını da ekleyerek, görüşmelerin başladığını o tarihte duyurduğunu anımsattı.

Ragıp Soylu bunu 16 Ekim’de saat 12.49’da paylaşmıştı. Saat 14.43’te, Karar’ın sitesinde bir haber yayımlandı: “Türkiye, ABD engeline karşı İngiltere ile büyük savunma anlaşması görüşüyor”. Enteresandır, Karar’da, Ragıp Soylu’nun paylaşımına eklediği eski haberdeki veriler aynen aktarılıyordu. Öyle ki, “Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar’ın, geçtiğimiz pazar günü Londra’da İngiltere Savunma Bakanı Ben Wallace ile bir araya geldiği”nden söz ediliyordu! Halbuki artık ne Hulusi Akar Milli Savunma Bakanı, ne de Ben Wallace.

Üzücü, ama Karar’da haberi yazan muhabir, bakanların isimlerine ve Ragıp Soylu’nun belirttiği tarihe bile dikkat etmeden iki yıl önceki metni yeni sanarak aynen alıntılamıştı! Karar editörleri de yanlışlara uyanamamış, haberi düzeltmeden yayına vermişti! Bu yazıyı hazırlarken de düzeltilmemiş, üç gündür öylece duruyordu.

Kopyacılık alışkanlığı kötü, dikkatsiz gazetecilik daha da kötü…

“Barış dili”ni sağlamanın kolay yolu

DEM Parti İmralı heyeti üyesi Pervin Buldan’ın kastettiği, medyaya........

© Muhalif