menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Selanik

17 1
20.11.2025

Eşim “haydi tembelliği bırak, gidiyoruz” dedi. “Nereye?” diye soramadan, kendimi (ismi bende kalsın, reklam yapmayayım) bir tur şirketinin Selanik’e giden otobüsünde buldum. Hani küçük bir serzenişte bulunayım, eğer yaşınız benim gibi biraz ilerlemişse, siz siz olun gece otobüs seyahati pek tavsiye edilebilir bir şey değil.

Her neyse, yaşadığımız yorgunluklar bir yana, seyahatin ana amacına gelelim. Maalesef 10 Kasım’da Atamıza olan saygımızı yeterince göstermek imkanı olmadı. Ne Anıtkabir’e gidebildik ne de Dolmabahçe Sarayı’nı ziyaret edebildik. Arada Selanik’teki Atatürk evinin restorasyonunun tamamlandığını öğrenince, “madem son vazifeyi yapamadık o zaman doğum gününü kutlayalım!” diye düşünmüş eşim. Hani bu vesileyle atalarımın toprağını da ziyaret etmek yolculuğun bir diğer artısı oldu.

Gelelim Atatürk evi ile ilgili izlenimlere.

Öncelikle hemen altını çizmekte yarar var, büyük bir ziyaretçi kitlesi evin önünde, 50’şerlik guruplarla girilen bahçesinde. Anlayacağınız restorasyonun bittiğini duyan çok sayıda vatandaşımız Selanik’e koşup gelmiş.

Ancak birkaç küçük eleştiri yapmadan geçemeyeceğim. Öncelikle kapının önünde bir tabela göze çarpıyor. Yazılanın Türkçesi “…Balkan ittihadının müzahiri Gazi Mustafa Kemal burada dünyaya gelmiştir” şeklinde. Tamam doğduğu sırada soyadı kanunu yoktu, o yüzden “Atatürk” Gazi Mustafa Kemal’in........

© Muhalif