menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

TEK SUÇLU ZALİMLER Mİ?

7 3
09.04.2025

Bugünlerde yaşadığımız dehşet verici elim hadiseler, Müslümanların iki yüz yıllık dağılmışlığının, parçalanmışlığının, bölünmüşlüğünün, tefrikanın, mezhep hizip fanatizminin ve ümmetin dünyevileşmesinin acı sonucudur.

Elbette asıl suçlu, zulmeden zalimlerdir. Allah bütün zalimleri kahretsin. Allah, Peygamber, İslam ve Müslüman düşmanlarıdır. Allah zalimlere lanet etsin, lanet etmek şanından olanlarda lanet etsin. Lakin biraz durup düşünürsek, başımızı ellerimizin arasına alıp tefekkür edersek; tek suçlu zalimler mi?

Karanlık varsa, ışığın yokluğundandır. Zulüm varsa, adaletin yokluğundandır. Adalet yoksa İslam’ın egemen olmamasındandır. İslam egemen değilse, Müslümanların parçalanmışlığından, bölünmüşlüğünden, birlik olamamasındandır. Başsız kalmasındandır.

Bırakalım tüm dünyayı, kendi memleketimiz özelinde bile düşünürsek, acaba Müslümanlar kaç grup, kaç hizip, kaç fırka, kaç mezhep, kaç tarikat, kaç hocacı… Ve dahi partici!

Hemen hepsi de “Edille-i Şer’iyeden” bahsederler, sonra sayarlar: Kur’an, Sünnet… diye devam ederler. Lakin hiçbir zaman ilk iki sırada olanlar dikkate alınmaz. Kur’an sünnet denir, lakin hocasının, şeyhinin, partisinin başkanının, reisinin, liderinin, önderinin sözüne bakarlar. Kur’an ve Sünneti, tabi oldukları parti başkanlarının, reislerinin, şahısların, hocalarının, şeyhlerinin doğrularına........

© Mir'at Haber