Çocuğun Davranışındaki Sessiz Fısıltı
Çocuğun Davranışındaki Sessiz Fısıltı
Bu sabah oğlum hiç alışık olmadığım bir hâlde uyandı.
Ödevini yapmak istemediğini söyledi, gözleri doldu, kalemini sinirle kırdı.
O an, çoğu ebeveynin yaptığı gibi “Hadi yapacaksın!” diye bastırsaydım belki hikâye bambaşka bir yöne gidecekti.
Ama çocuğun davranışı bazen o davranış değildir.Bazen ağlamaz; içindeki sıkışmayı anlatır.
Bazen öfke değildir; yalnızlığa tutunma çabasıdır.Bazen inat değildir; duyulma arzusudur.
“Hadi kuzenlerine gidelim mi?” dediğimde yüzündeki bulut bir anda dağıldı.
Ben hazırlanırken de sessizce ödevini bitirdi.
Durum şu ki;
Çocukların duyguları, kelimelerinden önce konuşur.
Günlerdir evdeydi, yalnızdı, içi sıkılmıştı.
Biz yetişkinler sıkılınca bir dostumuzu arar, iki cümle konuşur, bir kahve içeriz.
O ise bunu yapamayacağı için duygusu kalemini kırarak çıkmıştı ortaya.
Sendrom Diyerek Kolaylaştırıyoruz Aslında
Yıllardır ebeveynlerden ve psikologlardan duyduğum bir şey var.
“İki yaş sendromu, üç yaş krizi, dört yaş inadı…”
Sanki çocuğun büyümesi bir hastalıkmış gibi.
Hâlbuki yaşanan şey bir sendrom değil;
çocuğun dünyayı ilk kez kendi gözleriyle görmeye başlaması.
Merakının büyümesi,........





















Toi Staff
Penny S. Tee
Gideon Levy
Sabine Sterk
Mark Travers Ph.d
Gilles Touboul
John Nosta
Daniel Orenstein