SAHİP ÇIKILMAYAN GENÇLİĞİN HÂLİ PÜR MELÂLİ
Orta, lise ve üniversitelerin açıldığı şu günlerde gençlerimizin hâli pür melâlini masaya yatırmak geldi içimden… Evet, gençlik, bir toplumun dinamiğidir. Bu dinamik unsurun maddi ve manevi donanımlı olması, hayatî bir öneme haizdir. Çılgın, zinakâr, hayatı umursamayan, gayesiz, geleceğe ait tasarımları olmayan, ufuksuz, üretmeyip hep tüketen bir gençlik, toplumun sırtında bir kamburdur. Zamanında çaresine bakmadığı, gençliği başıboş bıraktığı için de toplum, bu kamburun altında ezilmeye mahkûmdur.
Rasûlullah (s.a.v), kıyamet günü kul, dört şeyin hesabını vermeden Allah’ın huzurundan ayrılmayacaktır. Bunlar, “ömrünü nerede harcadığı, özellikle de gençliğini nerede tükettiği...” diye buyururken “gençlik dönemi”nin dinamizmine ve sorumluluğuna vurgu yapmaktadır. Gençlik döneminin hayrı da şerri de, ömrün diğer dilimlerinden daha etkileyici ve kalıcıdır. Çoğunlukla gençlikte edinilen alışkanlıklar ve hayat telakkileri, bütün ömrü içine alacak şekilde devam etmektedir.
Bugün gençliğin önünde, kişiliğini ve kimliğini kazanmaya engel ve açık bir tehlike olarak ideolojik dayatma durmaktadır. Bugün ilkokuldan üniversiteye kadar bütün okullar, 5816 sayılı kanuna sırtını dayayan resmi ideolojinin sultasındadır. Bu sulta altında gençlik, “laik, seküler, şoven, statükocu, kendi değerlerine düşman, düşmanın değerlerine hayran” olarak yetişmektedir.
“Fikri hür, irfanı hür, vicdanı hür bir gençlik”ten söz edilir, fakat fikri de, irfanı da, vicdanı da ipotek altında bir gençlik, ideolojik dayatma tezgâhından geçirilerek “yığınlar” halinde topluma kazandırılır. Bizler de bu tezgâhtan geçtik fakat elhamdülillah imalat hatası olarak bu toplumda yerimizi aldık. İlkokuldan başlayıp üniversiteden mezun olup da dünya görüşü olarak Kitap ve Sünnet temeline dayalı bir nizam için çırpınan bütün kardeşlerimiz de birer imalat hatasıdır. Ne mutlu onlara!!!
Bu eğitim sistemi içerisinde gençliğin ruhu çalınıyor. Boşluğa itiliyor. Beşeri ideolojilerin kurbanı oluyorlar. Yüzde yetmiş beş oranında, ahirette hesap verme inancından tamamen uzak, dünyevileşmiş, şehvetinin peşinde pervasızca koşan, Rabbe kul olmaktan “kurtulup” kula kul olmayı çağdaşlık ve demokratlık zanneden bir gençlik üretiliyor. Bundan dolayı da toplum olarak her geçen yıl bir önceki yıla göre, “değerlerine” daha uzak,........





















Toi Staff
Gideon Levy
Tarik Cyril Amar
Stefano Lusa
Mort Laitner
Robert Sarner
Mark Travers Ph.d
Andrew Silow-Carroll
Constantin Von Hoffmeister
Ellen Ginsberg Simon