menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Kur’an’da Zikrullah Vurgusu ve Halis Akıllıların Yolculuğu

14 0
29.06.2025

Kur’an’da Zikrullah Vurgusu ve Halis Akıllıların Yolculuğu

Kur’ân’da tekrar tekrar vurgulanan bir emir var:
“Allah’ı çokça zikredin.”

Ahzâb Suresi 41. Ayet:

“Ey iman edenler! Allah’ı çokça zikredin.” (اذكروا الله ذكرا كثيراً)

Enfâl Suresi 45. Ayet:

“Ey iman edenler! Bir düşman topluluğuyla karşılaştığınızda sebat edin ve Allah’ı çokça zikredin ki kurtuluşa eresiniz.”

Her iki ayet de sadece “zikredin” demiyor;
özellikle çokça zikredin diyor.

Buradaki “كثيرا” kelimesi, hem yoğunluğu hem de sürekliliği ifade eder.
Yani ara sıra değil, her zaman… Günün bir kısmında değil, her an, her hâlde…
Çünkü zikir, Allah’la beraber yaşama iradesidir.

Âl-i İmrân Suresi 191. Ayet:

“Halis akıl sahipleri, ayakta dururken, otururken ve yanları üzerine yatarken Allah’ı zikrederler;
göklerin ve yerin yaratılışı üzerine derin derin düşünürler ve şöyle derler:
‘Rabbimiz! Sen bunları boş yere yaratmadın. Sen Sübhan’sın! Bizi cehennem azabından koru!’”

Bu ayette zikir, üç beden pozisyonuyla birlikte anılır:
Kıyâmen (ayakta) – Kuûden (otururken) – Alâ cunûbihim (yanları üzerindeyken)

İnsanın bu üç hâli dışında başka bir hâli yoktur.
Ayakta değilse oturuyordur; oturmuyorsa yatıyordur.

Bu da gösteriyor ki Kur’ân bizden her hâl üzere zikir, yani zikr-i dâim ister.

Zikr-i Dâim: Tefekkürün Anahtarı

Tefekkürün bir kapısı vardır.
Ve o kapının anahtarı zikr-i dâim’dir.
Bu anahtarın üç dişi vardır:
Kıyâmen – Kuûden – Alâ cunûbihim.

Bu üç dişten biri eksikse, zikr-i dâim tamamlanmaz.
Anahtar dönmez, kapı açılmaz.
Tefekkür yüzeyde kalır, bâtına ulaşamaz.

Bu Anahtar Dönünce (Allah sürekli zikredilince) Ne Olur?

Anahtar........

© Mir'at Haber