HAYATIN İMTİHAN BOYUTUNU DOĞRU OKUMAK
Hayatın imtihan boyutunu doğru okumadığımız sürece başarıyı da başarısızlığı da yanlış yere koyarız. Zira kulun yaptığı işlerin değerini belirleyen şey, bizim modern dünyada alıştığımız gibi “sonuç” değildir. Kur’ân’ın ve Sünnet’in ortaya koyduğu temel ölçü, gayrettir, niyettir, istikamettir.
Bugün birçok insanın kalbini tüketen şey sadece başarısızlık değil; aynı zamanda başarısız olacağına dair şeytanın verdiği vesvesedir. O vesvese bir kere insanın kalbine yerleşti mi, insanın iradesi kırılır; adımı yavaşlar, kalbi sıkışır, tevekkülü zedelenir. Çünkü insan yenilgiyi kaldırabilir ama ye’si (ümitsizliği) kaldıramaz.
Kur’ân-ı Kerîm’in apaçık hükmü ortadadır:
﴿وَأَنْ لَيْسَ لِلْإِنْسَانِ إِلَّا مَا سَعَى﴾
“İnsan için ancak çalıştığı vardır.” (en-Necm, 53/39)
Bu ayet, Allah katında değeri belirleyen ölçünün çaba olduğunu ortaya koyar. Sonuç, kulun iradesini aşan bir alandır; ilahî iradenin, hikmetin ve kaderin cilveleri devreye girer. Kula düşen vazife, kendi irade alanında olan şeyi ihmal etmemek; gerisini Rabbisinin takdirine havale etmektir.
Şeytanın En Tehlikeli Oyunu: Ümitsizlik
Bugün birçok mü’min farkında olmadan şeytanın en etkili silahı olan “ümit kırma” tuzağına düşmektedir. Şeytan, insana doğrudan “bırak, vazgeç” demez; önce bir vesvese verir:
“Olmuyor işte… Yapamayacaksın…”
Bunun üzerine kişi, sanki sonucu kendisi belirlemek zorundaymış gibi düşünür ve çaba göstermeyi bırakır. Oysa bu, tam anlamıyla şeytanın istediği şeydir.
Nitekim Yusuf Sûresi’nde Rabbimiz şöyle buyurur:
﴿إِنَّهُ لَا يَيْأَسُ مِنْ رَوْحِ اللَّهِ إِلَّا الْقَوْمُ الْكَافِرُونَ﴾
“Allah’ın rahmetinden ancak kâfirler ümit keser.” (Yusuf, 12/87)
Ümitsizlik, imanî bir problem olarak bu kadar net şekilde çizildiğine göre mü’minin bu noktada hassas olması zorunludur.
Sünnetin Öğrettiği Temel İlke: Çalışmak Bizden, Başarıya Ulaştırmak Allah’tandır
Peygamber Efendimiz (s.a.v.) şöyle buyuruyor:
“Kıyamet kopmaya yakınken elinizde bir ağaç fidanı varsa ve onu dikmeye vakit bulabilirseniz onu dikin.”
(Ahmed b. Hanbel, Müsned)
Bu hadisin altı iyi çizilmelidir. Çünkü bu beyanı sadece “çevrecilik tavsiyesi” gibi okuyup geçmek büyük bir yanlıştır. Bu hadis, mü’minin vazifesini........





















Toi Staff
Penny S. Tee
Sabine Sterk
Gideon Levy
John Nosta
Mark Travers Ph.d
Gilles Touboul
Daniel Orenstein