menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

PEYGAMBERİMİZİN HAYATI CANLI KUR’ÂNDI (II)

22 19
04.09.2025

2. Sevgili Peygamberimizin Hayatı Kur’ân’dı

Eşi Hz. Âişe (r.anha)’nin diliyle özetlersek O’nun hayatı/yaşayışı Kur’ân’dı.(İbn Kesîr Kalem 4) Çünkü O da örneklendirerek tebliğ etmekle yükümlü olduğu, Kur’ân’a göre yaşamakla yükümlüydü. Rabbimiz Ona şöyle buyurmuştur:

“Rabbinden sana vahyedilen yasalara uy. O’ndan başka yasalarına boyun eğilecek ilâh yoktur. Ondan başka (yaratıcı, yaşatıcı ve yasa koyucu otoriter güç tanıyan)ları bırak.” (En’âm 106)

3. Onun Tefekkürü/Düşünürlüğü, Adaleti, Barışçılığı, Savaşcılığı, Güzel severliği, Sorumluluğu, İnsan saygısı, ve Ahlâkı bütünüyle Kur’ân’dı. Kur’ân kaynaklıydı

I. Onun Tefekkürü

O, gündüz gece, yatarken kalkarken, yürürken otururken, hüzünde sevinçte, barışta ve savaşta, hulâsa her zaman ve her yerde kendi varlığı ve yaratıklar üzerinde sürekli düşünür ve yaratılanlardan Yaratan’a in tikal ile Rabbini anar ve yüceltirdi. Bir başka türlü olması da mümkün değildi. Çünkü o Kur’ân’ın uygulayıcısıydı. Şimdi onu bu vadide yönlen diren onlarca Kur’ân’î emirlerden bir kaçına bakalım:

Tarık 5-8: “İnsan neden yaratıldığına bir baksın! O, sırt ile göğüs kafesi arasından çıkan, atılan bir sudan yaratıldı. İşte Allah (bu şekilde yarattığı) insanı tekrar yaratmaya da kadirdir.”

Abese 24-32:İnsan, yediğine bir baksın! Yağmurlar yağdırdık. Sonra toprağı göz göz yardık. Bu suretle orada ekinler bitirdik. Üzümler, yoncalar zeytinlikler, hurmalıklar, iri ve sık ağaçlı bahçeler, meyveler ve çayırlar bitirdik. (Bütün bunlar) sizi ve hayvanlarınızı yararlandırmak içindir.”

Ğaşiye 17-20 “(İnsanlar) devenin nasıl yaratıldığına, Göğün nasıl yükseltildiğine, Dağların nasıl dikildiğine, Yeryüzünün nasıl yayıldığına bir bakmazlar mı?

İşte bunlar ve bunlar gibi pek çok âyet Onu (sav) sürekli olarak te fekküre yöneltiyordu.

II. O’nun Adaleti

O, kendisine yönelik eleştirel sözler, davranışlar ve işlerde sabırlıydı ve affediciydi. Ama ilahî yasaları uygulamada, kendisine intikal ettirilen ihtilaflarda son derece âdil bir hâkimdi. Zengin fakir ayırmazdı. Güçlülere ayrıcalık tanımazdı. Kayırıcı aracılık yapılmasına öfke duyardı. Dost düşman tefriki yapmazdı.........

© Mir'at Haber