menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Savaş ve Ölüm Korkusu

16 0
27.10.2025

Savaş ve ölüm korkusu

Tarihsel tecrübe bize gösteriyor ki, müslümanlar izzetlerini “Allah yolunda cihad”, başka bir deyişle gerekçeleri haklı adil bir savaşla koruyabilirler. Haksız siyasi nüfuz, yalımcılık, toprak gasbı, ganimet, talan ve yağma; bir şahsın, bir hanedanın veya belli bir kavmin hakimiyet ve sömürüsünü amaçlayan savaşlar gayrımeşrudur. Bugün de yaşadığımız olaylar, müslüman dünyanın izzetini ancak cihad ruhunu uyandırmak suretiyle koruyabileceklerini göstermektedir. Yanlış reel politika hesapları, korku ve milli çıkar, müslüman ülke liderlerini çağımızın Roma Sezarı’nın arkasında toplayıp onun talimatları doğrultusunda tutum belirlenmesine yol açmaktadır.

Kur’an-ı Kerim, savaştan kaçanların tek tek gerekçelerini teşrih masasına yatırır, analizini yapar ve öne sürülen gerekçelerin temelsiz olduğunu ortaya koyar.

“Kendilerine; “Elinizi (savaştan) çekin, namazı kılın, zekâtı verin” denenleri görmedin mi? Oysa savaş üzerlerine yazıldığında, onlardan bir grup, insanlardan Allah’tan korkar gibi -hatta daha da şiddetli- korkuya kapılıyorlar ve: “Rabbimiz, ne diye savaşı üzerimize yazdın, bizi yakın bir zamana ertelemeli değil miydin?” dediler. De ki: “Dünyanın metaı azdır, âhiret ise muttakiler için daha hayırlıdır ve siz ‘bir hurma çekirdeğindeki ip-ince bir iplik kadar’ bile haksızlığa uğratılmayacaksınız.” Her nerede olursanız olun, ölüm sizi bulur; yüksekçe yerlerde tahkim edilmiş şatolarda olsanız bile. Onlara bir iyilik dokunsa: “Bu, Allah’tandır” derler; onlara bir kötülük dokunsa: “Bu sendendir” derler. De ki: “Tümü Allah’tandır.” Fakat ne oluyor ki bu topluluğa, hiçbir sözü anlamaya çalışmıyorlar? (4/Nisa, 77-78.)

Müslümanlar Mekke’de iken cihad ile emrolunmuş değildiler. Ağır baskı altında idiler ve bazı sahabiler bundan rahatsızlık duyuyordu. Ara sıra gelip Hz. Peygamber (s.a.)’den baskılara ve haksızlıklara karşı koymak için izin istiyorlardı. Hz. Peygamber, izin vermiyordu, çünkü hem ilk Müslüman cemaat zayıftı hem de Mescid-i Haram’ın olduğu Mekke’de kan dökmeyi münasip bulmuyordu. Bu durum, müfessirleri, ayetin savaş izni isteyen Abdurrahman ben Avf, Mikdad, Kudame bin Maz’in ve Sa’d bin Ebi Vakkas gibi sahabeleri hakkında indiği fikrine götürmüştür. Bu görüşü Nesai’de (Bkz. Cihad, 1) yer alan bir kayıt da desteklemektedir.

Fakat Mücahid’e göre burada sözü geçenler Yahudiler, el Hasen’e göre münafıklardır. Ayetin genelinde çizilen kişilik profili, ismi geçen ve hayatlarında Hz.........

© Mir'at Haber