menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

KABUL OLUNACAK DUA

12 0
26.06.2025

Dualarımızın kabul edilmemesinin sebeplerini araştırırken Allah hakkında suizanda bulunmaktan kaçınmak lazım. Her üç “yakiyn” derecesinde biliriz ki varlık aleminin tamamını kudret elinde tutan şanı yüce Allah’ın

a) Kudreti her şeye yeter (3/Al-i İmran, 189),

b) Dua edenin duasına icabet eder (2/Bakara, 186).

Bu iki hakikati reddetmek veya bunlardan şüpheye düşmek kulun Allah hakkında suizanda bulunmasına yol açar.

Bu iki öncülde bir müşkül yoksa, bu durumda dualarımızın kabulünü veya karşılıksız kalışını başka yerde aramak icap edecektir. Bu konuda Tevbe suresinde 12-16. Ayetler bize ışık tutabilir. Bunlara kısaca bakalım:

14. Onlarla çarpışınız. Allah, onları sizin ellerinizle azaplandırsın, hor ve aşağılık kılsın ve onlara karşı size zafer versin, mü’minler topluluğunun göğsünü şifaya kavuştursun. 15. Ve kalplerindeki öfkeyi gidersin. Allah dilediğinin tövbesini kabul eder. Allah bilendir, hüküm ve hikmet sahibidir. 16. Yoksa siz, içinizden cihat edenleri ve Allah’tan ve Resûl’ünden ve mü’minlerden başka sır-dostu edinmeyenleri Allah ‘bilip (ortaya) çıkarmadan’ bırakacağınızı mı sandınız? Allah yaptıklarınızdan haberdardır.(9/Tevbe, 12-16.)

14. ayet konumuzla ilgilidir: “Onlarla çarpışınız. Allah, onları sizin ellerinizle azaplandırsın, hor ve aşağılık kılsın ve onlara karşı size zafer versin, mü’minler topluluğunun göğsünü şifaya kavuştursun.

Önceki ayetler, sarih bir biçimde savaşın hangi meşru gerekçelerle yapılacağına işaret etmektedir. Anlaşmadan sonra anlaşma şartlarının tek taraflı olarak bozulması, İslam dinine karşı hınç, husumet ve kin besleyip bunun pervasızca ve küstahça açığa vurulması; Müslümanların yurtlarından sürülüp göçe zorlanması ve Müslümanlara fiili saldırı yapılması. Sayılan dört sebep savaşın meşru gerekçeleridir. Bu aynı zamanda şu demektir: Kimse salt inancından dolayı veya Müslümanlığı kabul etmedi diye öldürülemez, kılıç zoruyla Müslüman olmaya zorlanamaz.

İki ayette işaret edilen sebepler dolayısıyla açılan savaş bir bakıma düşman toplumunun önderlerine karşı savaş hükmünde sayılır. Bir başka anlamı, düşman toplumun içinde bir grubun, özellikle bazı kişi ve çevrelerin Müslümanlara karşı düşmanlık ve eziyette ileri gidenleri kastedilmiş olabilir. Herkes düşmanlıkta aynı şiddette ileri gitmez, bazıları aşırıya gider, hınç ve düşmanlığını, saldırganlık ve yıkıcılığını ileri boyutlara taşıyabilir.

Savaş açılması, mutlaka savaşın vuku bulması anlamına da gelmeyebilir. Belki birinci hedef, düşmanı söz konusu hasmane tutumdan vazgeçirmek, caydırmaktır: “Belki cayarlar.” Yani Müslümanlara düşmanlık göstermeyi, dil uzatmayı, kışkırtıcılık yapmayı bir kenara bırakırlar. Dil ve nasihatle........

© Mir'at Haber