menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

MURDAR ETMEK YA DA MURDAR OLMAK!   

278 1
18.04.2025

Hadesten taharet” diye bir şey var bizim inancımızda. Namaz kılmak, dua etmek için Madden ve manen arınmak, temizlenmek gerekir. Temiz bir tavuğu marketten çalarsanız, o size murdar olur. Ya da Allah’ın adını anmadan kestiğiniz hayvan da öyle

Haram yoldan elde edilen ve tasarruf edilen her şey Murdar olur. Helal para ile aldığınız üzümü şarap yaparsanız onu Murdar edersiniz. Haram yolda elde edilen diploma, sınav soruları, mal, makam, fesat karıştırılan ihale, rüşvet ve torpille elde edilen her ne ise, tamamı murdar olur. O murdar olan şeyi, üstünüzde, elinizde, cebinizde taşırken Hades’ten teharet şartı yerine getirilmemiş olur. Mesela Riba Ticareti murdar eder. Mesela Allah’ın rızasına uygun olmayan her siyasi düzenleme, idari karar Müslümanların gözünde Murdar olur. Adil olmayan her mahkeme kararı da Murdardır.

Devletin, anayasa ve yasaların varlık ve meşruiyeti, insanların mallarını, canlarını, namuslarını, akıllarını, inançlarını, nesillerini koruma şartına bağlıdır. İstişare ve şura şartına bağlıdır. Ehliyet ve liyakat şartına bağlıdır. Bu şarta uymayan her söz/emir, her iş Murdar’dır. Murdar kelimesi Farsça olup Arabça’sı Habis, Rics gibi anlamlara gelir. Riba, rüşvet, gasp, hırsızlıkla elde edilen kazançlar haramdır. Bu kazançlar ve bu kazançlarla yapılan alışverişler de murdar sayılır, çünkü temelinde haram vardır. Hades’ten teharet, bu görünmeyen ve şarta bağlı necasetlerden arınmadan yapılacak ibadetler, işler makbul olmayacaktır. Çalıntı, rüşvet, haksız kazançla yapılan camiler ya da verilen sadakalar kabul olmayacağı gibi, bu paranın zekat olarak verilmesi de mümkün değildir. Helal bir şekilde kazanmak ve helal bir şekilde tasarruf ederek bu kirden kurtulabiliriz. Sarhoşken namaza yaklaşmama emri, bir yandan aklı zail eden bir içecek içmek sebebi ile, aynı zamanda bu sebeble haram olan bir işin etkisi üzerinde iken namaza yaklaşmaması istenmiştir. Necis olan şey kişinin üstünde iken, o kişinin Allah’ın huzuruna çıkıp, Allah’ın hükmüne sadakat beyanında bulunması kabul edilemez. Hades ise, Arapçada “(kötü bir şey’in meydana gelmesi, oluşması” ile anlamlandırılır. İl bakışta hemen gözükmeyen kötü, yanlış, haram, çirkin, yasak olan bir sonuca varan her söz ve fiil ya da şey “Hades” kapsamında necis kabul edilir. Her ikisinden de “Taharet” gerekir. Hades’in bir diğer anlamı ise Eski Yunanca diye bilinen dilde, mitolojik yeraltının karanlık dünyasında gözle görülmeyen, “ölüler aleminin tanrısı”nın adıdır..

Müslümanlar günde 40 defa Fatiha’yı okurken şöyle derler: Rahman ve Rahim olan Allah’ın adıyla. (Burada besmele ile başlarken, sadece Allah’ın (cc) adını anarken, o başladığımız işle ilgili Allah’ın hükmü/rızasının olup olmadığının farkında olduğumuzu ve Allah’ın rızasının tecellisinin vesilesi olmak gibi bir sorumluluğun idrakinde olmayı ifade eder). Hamd, âlemlerin Rabbi Allah’a aittir. (Ona her ne olursa olsun, her hal ve şartta hamdediyoruz. Çünkü o bize şer gibi gelse bile bir olay, onda hayır murat etmiş olabileceğini ve Allah’ın bizim için hiçbir zaman kötülük istemeyeceğinin şuurunda olduğunu ifade ederiz.) (Ve biz biliyoruz ki) O, çok merhametli ve bağışlayıcıdır. (O) Din günü’nün/Kıyamet gününün (de) sahibidir. Yalnız sana ibadet eder, yalnız senden yardım dileriz. (Bizim üzerimizde........

© Mir'at Haber