İmralı yolcusunun acelesi ne?
Bismillâhirrahmanirrahîm!
“TERÖRSÜZ Türkiye” söylemiyle başlatılan süreci birlikte takip ediyoruz. Her şey Bahçeli’nin, “Öcalan, DEM Parti Meclis Grubu’nda konuşsun, PKK’yı lâğvetsin, silâh bıraksın” çıkışıyla başladı. Sonra da Öcalan’a “umut hakkı” verilerek affedilmesini istedi. DEM Parti, süreçten cesaretlendi. Diyarbakır’da “Öcalan serbest bırakılsın” yürüyüşü yaptı. “Öcalan’a siyasi hakları verilsin” türünden açıklamaları oldu.
Süreç “tek kişi”nin affı üzerinden yürütülüyordu. Türkiye’nin Öcalan’dan başka sorunu yok muydu? Olaya niçin “tek taraflı” olarak yaklaşılıyordu? Önceden “terörist” denilen kişiye, ne olmuştu da şimdi “kurucu lider” deniliyordu. Eskiden yetkililerden, “Terörle masaya oturulmaz, anlaşma yapılmaz” gibi sözler duyardık. Şimdi PKK pişman mı olmuştu; devletten affını mı istemişti?
Terör sürecinde 30 bin kişinin hayatını kaybetmesi çok derin bir yaraydı. İnsanlar öldü; aileler yıkıldı; çocuklar babasız kaldı; iç barış bozuldu. Terör vesile yapılarak nice insanlara iftiralar atıldı. Saadet Partisi, bunun en mağdurları arasında! Ayrıca FETÖ olayındaki mağduriyetler giderilmedi. Mahkeme kanalıyla suçsuzluğu belirlenenler içinde görevine dönemeyenler var. Darbe sırasında Harp Okulu’nda olduğu halde mağdur edilenler de! Bunlar tamir edilmeden nereye koşuyorsunuz?
Saadet Partisi İstanbul Milletvekili Mustafa Kaya’nın şu sözlerine kulak verin: “AK Parti sonrası, bazıları bizden helâllik isteyecek. Haberciyse, ‘Emir kuluyduk!’; trol ise, ‘Paralı askerdik’; bürokrat ise, ‘Koltuklarımız için korktuk!’ diyecek. Biz ise çoğuna hakkımızı helâl edeceğiz. Ama........© Milli Gazete





















Toi Staff
Sabine Sterk
Gideon Levy
Penny S. Tee
Mark Travers Ph.d
Gilles Touboul
John Nosta
Daniel Orenstein