İğne hafif kalacak… Önce çuvaldızı kendimize batıralım mı? Biz istiyoruz, Esra Erol da yapıyor
Dünyanın en konforlu ve kolay işi, eleştiri yapmak.
Çok konuşuyoruz, az icraat yapıyoruz.
İcraatı ise hep başkalarından bekliyoruz.
Sen, ben…
Alt komşumuz, üst komşumuz...
Oğlumuz, kızımız…
Annemiz, babamız…
Bakkalımız, manavımız…
Muhtarımız, ihtiyar heyetimiz…
Vekilimiz, Meclis’imiz…
Bakanlarımız, Cumhurbaşkanımız…
Hülasası, biz istemesek ya da gerçekten onaylamasak bu ülkede hiçbir rezalet yaşanmaz!
Önce biz istemeyeceğiz.
Önce biz!
Kınıyor gibi yapıp, “istemem, yan cebime koy” dersek bu olanlar kaçınılmaz.
Önce çuvaldızı kendimize batıralım, iğne yetmeyecek anlaşılan…
Biz uyanmazsak uyuyanları kimse uyandırmaz.
Kendimize gelmeliyiz.
Gelmemişiz, öyle gözüküyor!
Hatta çok affedersiniz, bu yaşanan rezalet çok da hoşumuza gitmiş.
Evet, evet hoşumuza gitmiş.
Hatta belgesi de var.
Bakın televizyon izlenme rakamlarına…
Hani o Facebook’ta atarlanan arkadaşın var ya onun da hoşuna gitmiş.
Zira senin, benim de hoşumuza gitmiş.
Yok mu daha rezil işler diye elimizi ovuşturmuşuz.
Ekranların karşısına geçip Esra Erol’dan daha büyük rezillikleri sergilemesini beklemişiz.
Bu yaşanan rezaletler öyle sıradan, çok nadir görülen bir olay da değilmiş gibi görünüyor.
Yahu önce........
© Milli Gazete
