Sekülerleşme bir sapma mı, bir arayış mı? -1-
Tarihin her döneminde insanlar için din temel belirleyici motivasyon olmuştur. Günümüze geldiğimizde ise din, bu merkeziliğini kaybetmiş, daha tali bir öneme evrilmiştir. Ancak modernleşme sürecini kendi dinamikleri üzerinden değil de taklit üzerinden yürüten toplumlar için dinin önemi toplumun bütününde olmasa bile büyük kesiminde korunmaya devam etmiştir. Bu genel tespitten sonra toplumumuza doğru yönümüzü çevirdiğimizde kuşaklar arasındaki dinle ilişkilenme noktasında büyük farklılıklar olduğunu gözlemleyebiliyoruz. Bu durum gençlerin deizme kayması olarak açıklanmaya çalışılsa da asıl üzerinde konuşulması gereken mevzu, sekülerleşme sürecinin değişimin dominant unsuru olmasıdır.
Sekülerleşme sürecinin hararetle yaşandığı günümüz toplumunda bu durumu hangi pencereden ele almamız gerektiğine karar vermeliyiz. Sekülerleşme merkezli değişimi olumsuz olarak mı algılamalıyız, yoksa bu değişim olumlu bir süreci mi ifade ediyor? Başlıkta belirttiğimiz gibi bu süreç bir sapma mı, yoksa arayış mı? Ya da sürecin her dinamiğinin etkilerini ayrı ayrı mı değerlendirmeliyiz? Anlaşılacağı üzere değişimin temel dinamiklerinin farklı siyasal, sosyal ve psikolojik nedenlerine değinmeden bütüncül bir yaklaşıma ulaşamayız. Bu yaklaşım bize sürecin varacağı yerin isabetini göstermesi açısından daha doğru veriler sunacaktır. Bu yüzden olumlu olumsuz dikotomisine kapılmadan süreci anlamaya çalışmak büyük........
© Milli Gazete
