Özgür ve Sorumlu Olmak Arasında
Toplumsal hayatın ahengini sağlayan en temel unsurlarından biri, özgürlük ile sorumluluk arasında kurulan dengedir. Bu iki kavram hem birbirinin eksi hanesine işlenecek şekilde karşıtı hem de birbirini tamamlama özelliğine sahiptir. Bunlar arasındaki bağ, yalnızca ahlaki bir gereklilik değil, aynı zamanda toplumsal düzenin sürdürülebilirliği açısından zorunludur. Her ikisi de hem bireysel olarak eylemlerimizi bütünüyle tercihlerimiz doğrultusunda kullanabilmeyi sağlar hem de toplumsal ahengin işlerlik kazanmasına doğrudan etki eder.
Özgürlük, insanın iradesini ortaya koyma imkânıdır; fakat bu imkân, sorumluluk bilinciyle yönlendirilmediği sürece gerçek anlamda özgürlüğe dönüşemez. Çünkü özgürlük, başıboşluk ya da duyarsızlık değildir. İnsan, toplumsal bir varlık olduğundan bazı sorumlulukları da yüklenmek zorundadır. Bu çerçevede sorumluluğa başkalarının haklarını ve ortak yaşamın bütünlüğünü gözetme yükümlülüğüdür diyebiliriz.
Özgürlük, sorumlulukla yönlendirilmediğinde keyfiliğe; sorumluluk, özgürlükten yoksun bırakıldığında zorunluluğa dönüşür. Yani daha somut olarak şöyle söyleyebiliriz: Özgürlükten koparılmış sorumluluk, sorgusuz bir itaate ve şuursuz kabullenişe; sorumluluktan koparılmış özgürlük ise başıboş ve bencil eylemler bütününe........





















Toi Staff
Tarik Cyril Amar
Gideon Levy
Stefano Lusa
Mort Laitner
Sabine Sterk
Robert Sarner
Ellen Ginsberg Simon
Mark Travers Ph.d