menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Kendinle dost olmak içe doğru uzanan yolculuk

32 0
23.11.2025

“Gökyüzü her zaman böyle aydınlık kalmayabilir. Ama en karanlık yerlerde bile insan kendine bir sığınak bulabilir.” Bu söz, insanın en temel varoluşsal sorusuna usulca dokunur: Zor zamanlarda nereye sığınırız? Cevap ne dışarıda ne bir başkasında gizlidir. İnsan, kendi içine bakmayı öğrenirse, orada karanlığı delip geçen bir ışıkla karşılaşabilir. Bu ışık, kendiyle dostluk kurabilenlerin bildiği bir ışıktır.

Yaşam, dışsal olaylardan çok, onlara verdiğimiz tepkilerle şekillenir. Dış dünyada çatışmalar, ayrılıklar, beklenmedik dönüşler olabilir. Ama insanı asıl yaralayan çoğu zaman bu olaylar değil, kendine söylediği sözlerdir. Kendini eleştiriyle, yargıyla, suçlamayla örseleyen kişi, dış dünyanın dalgalarına karşı daha da savunmasız hale gelir. Bu yüzden şefkatli bir iç ses, en derin sığınaktır.

Tanrı değil de bir insan olduğunu, yani mükemmel olmadığını idrak et. Kendini abartma, bu sana acı verebilir. Bir şey yaratamazsın, nerede kaldı ki kendini yaratabilesin. Tanrı’ya denk olamazsın. Olmaya çalışırsan, kusurlarından, kırılganlığından, cehaletinden ve faniliğinden ötürü dövünüp durursun. Bu idrak, insanın yükünü hafifleten, onu olduğu gibi kabul etmeye yönlendiren bir çağrıdır. Mükemmellik sanrısı, içsel savaşın fitilidir. Çünkü her düşüşte, “Olmam gereken gibi değilim” yankısı, insanı kendinden uzaklaştırır.

Oysaki içsel barış, kusurlarını inkâr etmekten değil; onları tanıyıp, onlarla yaşamayı öğrenmekten geçer. Tıpkı başkasıyla kurulan gerçek bir dostluk gibi… Kendiyle dost olan insan, kendisini mükemmel görmez; eksiklerini bilir, onları inkâr etmeden ama onlara da takılı kalmadan yaşamayı başarır. Tıpkı sevdiğimiz bir dostumuzu huylarıyla kabul ettiğimiz gibi, kendimize de aynı şefkati gösterebiliriz. Bu, yalnızca ruhsal değil; ahlaki bir sorumluluktur da.

İnsan varlıkla nakışlanır. Nakşını güzel işleyen ferahlar, düzensiz işleyen berbat olur. İnsanlıktan amaç, gönül âlemine girip orada yaşayabilmektir. Huzuru ilâhiye de ancak gönle girmekle kavuşulur. Çünkü merkez........

© Milli Gazete