“Mazlumların yüreğinde bir umut: İran”
Ortadoğu’da tarih bir kez daha tekerrür ediyor. Ancak bu kez senaryoyu yazanlar değil, acıyı çekenler kazanmaya başladı. İran ve İsrail arasında günbegün tırmanan savaş, artık sadece iki ülkenin değil, insanlığın ve vicdanın savaşı haline gelmiştir.
İsrail yıllarca Filistin’de uyguladığı zulüm politikalarıyla masum halkın üzerine çöken karanlık bir gölge oldu. Şimdi, yıllar boyunca uyguladığı sistematik baskının ve işgalin bedelini ödemeye başladı.
Ne yapsa olmuyor; dünya artık kanmıyor. Gözyaşları, molozlar altındaki çocuklar, yakılan camiler ve yıkılan hayatlar... Artık kimse İsrail’in “mazlumluk” tiyatrosuna inanmıyor. İsrail’in tiyatrosu dağılırken, İran mazlumların umudu oluyor.
Öte yandan İran’ın bu noktadaki kararlılığı da dikkat çekici. Dün sabahki kısa süreli ateşkesin ardından İsrail’e yeniden yönelmesi, yalnızca stratejik değil, ahlâki bir mesajdır: "Mazlumun yanında olun, zalime fırsat vermeyin." Ve bu mesaj yerini buluyor.
Bir Anadolu Annesi........





















Toi Staff
Gideon Levy
Tarik Cyril Amar
Stefano Lusa
Mort Laitner
Robert Sarner
Andrew Silow-Carroll
Constantin Von Hoffmeister
Ellen Ginsberg Simon
Mark Travers Ph.d