Hayatın şiiri
Birkaç hafta önce Yedi İklim dergisinin Üsküdar’daki mekânında sevgili şair Hüseyin Atlansoy ile karşılaşmıştık. Yeni baskıları yapılan “İntihar İlacı” ve “Kaçak Yolcu” adlı kitaplarını imzalayarak sunmuştu. “İntihar İlacı”na şu “Sevgili İsmail Kıllıoğlu Ağabey için ‘ateş yalımı üstünde bir toplantı’ya gecikmiş bir selam ile” cümlesini eklemişti. Bu cümleyle ne kastettiğini, bir bakıma bir hatıra çerçevesinde şöyle anlattı: “Ateş yalımı üstünde bir toplantı” adlı hikâye kitabımın ilk yayımı ve Hüseyin’e bir gazeteye sarılı olarak gönderilişinin üzerinden kırk yıl geçmiş. İşte bu hatırayı, geçen hafta yayımlanan yazıda aktarmayı düşünmüştüm, ama sonradan yazmadığımı fark ettim. Böylece maksat gerçekleştirildi.
Hayat ile sanat, eğer, bir olgu olarak tanımlanır ise her birisinin aynılığı ya da ayrılığı, bir bakıma irdeleme, hatta tartışma konusu haline getirilebilir. Nitekim farklı dönemlerde, çeşitli nedenlere dayanılarak tartışma konusu, hatta sorunu olarak da yaklaşılmıştır. Sanatın çeşitli alanlarında ve her alanın kendine özgü diliyle hayatın anlatılmaya çalışıldığını sanat ürünlerine bakarak söylemek mümkündür. “Hayatın şiiri”,........
© Milli Gazete
