Azdıran yalanlar, bezdiren doğrular
Çılgınlar gibi israf, lüks, şatafat, gösteriş.
Azgınlarca burnundan yakalanmış yargı sistemi, aracılar, rüşvetler, yanlı kararlar.
Sapıklığı erdem gibi halka sunan ve ahlâksızlığı yaygınlaştıran dizi filmler.
Kimin eli kimin cebinde anlaşılmayan bir sosyal hayat tarzı.
Yatlar, katlar, lüks arabalar, astronomik fiyatlarla alınabilen eşyalar.
Saraylar, makam arabaları, uçaklar, makam binaları.
Devlet kesesinden bir kuruş çıkmayacak denilen ve fakat gelecek onlarca yılımızı karartacak şekilde bedel ödettirilen “yap-işlet-devret” kara delikleri.
Onlarca yıldır bitmeyen ekonomik krizler, fakirden alıp zengine pompalayan faiz ve enflasyon canavarları, pul değeri bile kalmayan paramız.
Her gün görüş değiştiren, o parti senin bu parti benim, girmediği kılık kalmayan zamane politikacıları.
İradesi elinden alınarak kaldır-indir makinesine çevrilmiş vekiller.
Makam uçakları ve araçları ile sevkiyatı yapılan uyuşturucular, el üstünde tutulan suç baronları, girmediği çekmece kalmayan mafya elemanları.
Sahte evraklarla, uyduruk diplomalarla, yüksek makamlara buyur edilen cahil cühela takımları.
En çok üç dönem için geliyoruz, 65 yaşında bırakacağız, diye yemin billâh açıklamalar yaptığı halde ölünceye kadar koltuğa sarılıp bırakmamak için fırıldak gibi döne döne hileli yollar bulan ihtiyarlar.
Alım gücü 20 sene önceye göre yüzde 30’lara gerilemiş milyonlarca dar gelirli,........
© Milli Gazete
