menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Ortadoğu’nun Fırtınasında Türkiye: Strateji, Fırsatlar ve Riskler

22 0
21.07.2025

Ortadoğu, her zamanki gibi bir karmaşa içinde. Suriye’de rejim değişimi, PKK’nın silah bırakma süreci, İsrail’in gölgesindeki gerilimler, toplumsal çatışmalar, Türkmenlerin sessiz mücadelesi, Irak’taki ekonomik hamleler ve Zengezur Koridoru’nun açılma çabaları… Bu coğrafya, Türkiye’nin güvenlik, istikrar ve liderlik hedeflerini sınayan bir satranç tahtası. Ankara, bu kaosta hem fırsatları değerlendiriyor hem de riskleri göğüslüyor. İşte Türkiye’nin çıkarları ışığında bölgedeki manzara ve geleceğe dair bir vizyon.

Suriye, Baas rejiminin Aralık 2024’teki çöküşü sonrası Ahmet Şara liderliğinde yeni bir sayfa açtı. Türkiye, bu değişimi sınır güvenliğini sağlama, 3,6 milyon Suriyeli mültecinin geri dönüşünü hızlandırma ve PKK/YPG’nin kuzeydeki etkisini kırma fırsatı olarak görüyor. Şara ile kurulan bağlar, Ankara’nın Suriye’nin yeniden yapılandırılmasında kilit rol oynama planının temelini oluşturuyor. Ancak Şara’nın radikal grupları dizginleme kapasitesi sınırlı. Türkiye, Suriye Milli Ordusu ile sahada varlık gösterirken, Şara’ya diplomatik ve lojistik destek sunuyor. Ne var ki, İsrail’in İran destekli unsurları ve Dürzileri hedef alan hava saldırıları, Şara’nın otoritesini sarsıyor. Süveyda’daki Dürzi-Bedevi çatışmaları, İsrail’in istikrarsızlığı körükleme çabasını gözler önüne seriyor. Türkiye, Şara’nın ulusal birlik hamlesini destekliyor; çünkü istikrarlı bir Suriye, mülteci meselesi ve YPG’ye karşı mücadele için olmazsa olmaz. Ancak Rusya, İran ve ABD’nin YPG’ye desteği, bu yolda ciddi engeller oluşturuyor.

PKK’nın silah bırakma süreci, Türkiye için tarihi bir eşik. Ancak PKK içindeki muhalif fraksiyonlar ve Suriye’deki YPG’nin özerk duruşu, süreci kırılgan kılıyor. TBMM’de kurulacak komisyon yasal altyapıyı hazırlasa........

© Milat