menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Mustafa Kemâl'in uydurma şecereleri ve hakîkî mensûbiyeti (38)

21 0
15.05.2025

“Millet davasını doğru olarak tayin edebilmek, açık olarak söylemek ve davayı kazanmak için her zorluğu ne pahasına olursa olsun yenmeğe azmetmiş olmak Gazinin hususiyetleridir. Bahusus siyasî ve millî bir davayı isabetle tayin edebilmek için yaradılışın nadir mevhibelerine mazhariyet birinci şarttır. Fakat bu şart kadar milletlerin içinde bulundukları ahval ve şeraite derin ve esaslı vukuf ta lâzımdır. Türlü tesirler içinde tabiî veya sun’î olarak memleket halkının kafası ve sinirleri karıştırıldığı bir zamanda hadiselerin üstünde yükselen Büyük Gazi, millî davamızı vukuf ve isabetle tayin etmiştir. […]

“Büyük Gazi! On seneden fazladır, Türk milletinin davası için arkandan koşuyoruz. Şimdiye kadar modern ve medenî bir devlet olarak aldığımız yol, kısa ve kısır değildir. Belki her yılımız yeni bir muvaffakıyet ile öğünecek talidedir.

“Sen yaşa! Senin arkandan gelmekte muhakkak muvaffakıyete yürümenin daimî inşirahı vardır. Sen, ebediyete intikal edince, Türk nesilleri senin izinden yürüyecektir. Türk milleti davasının çıkar yolu ancak senin izindir. Senin heykelin Türk milletine büyük davasını daima hatırlatan yanılmaz bir işarettir. Senin heykelin Türk milletinin iradesini tecessüm ettiren bükülmez bir demir pençesidir.” (Akşam, 28.7.1932, s. 4)

Heykelin açılış merâsimine iştirâk edemiyen Dâhiliye Vekîli Şükrü Kaya da, İzmir Belediyesi’ne gönderdiği telgrafta: “(Heykelin) İzmirin ve İzmirlilerin kurtuluşunun kurtarıcıya karşı küçük bir şükran nişanesi olduğunu” tasrîh ettikden sonra: “Güzel İzmirin büyük halâskârına hislerini ifade edecek daha yüksek eserlerle bezenmesini temenni” ediyordu… (Akşam, 28.7.1932, s. 2)

Başvekîlin “Büyük Rehber”i tebcîlini müteâkib, azâmetle İzmir semâlarına yükselen Heykel’in açılışı yapılıyor:

“Nutuk bittikten sonra alkışlar dakikalarca sürdü. Başvekil heykelin sarılı bulunduğu bayrağın kurdelâsını kesti ve heykel halkın coşkun alkışları arasında meydana çıktı. Heykel meydana çıkınca eteğine sayısız çelenkler kondu. Başvekil ve vekiller, hükûmet erkânı otomobillerine binerek avdet ettiler. Fakat meydan hâlâ halk ile dolu idi. Halk büyük Gazinin kalplere kuvvet veren azimkâr ve sevimli çehresini doya doya görmek istiyordu. Ortalık karardığı, lâmbalar yandığı halde hâlâ meydan tenhalaşmamıştı. Yapılan tenvirat sayesinde binlerce halk gece geç vakte kadar Gazi meydanında dolaştı.” (Akşam, 28.7.1932, s. 2)

Ve açılış sahnesi, -herhâlde Milletinin teşekkürlerini arzetmek için orada hazır bulunan- İzmir Hahambaşısı’na Başvekîlin iltifâtıyle nihâyet buluyor:

“Gazi heykelinin açılma resmini müteakip İzmir hahambaşısı İsmet paşanın yanına gelerek başvekilin elini öpmüştür. Başvekil kendisine iltifatta bulunmuştur.” (Akşam, 28.7.1932, s. 2)

Samsun’da 19 Mayıs tapınışı

Şu putperestâne âyin de, “Ebedî Şef”in memnûn nazarları altında, 19 Mayıs 1935’te Samsun’da yine bizzât Totaliter Rejim tarafından tertîb........

© Milat