Suriye üzerinden yeni planlar!
Müslümanların, kafir ve zalimlere karşı belki de yüz yıldır kazandığı en büyük zaferdir Suriye devrimi. Zalimliğinin de ötesinde varlığını İslam’a, Müslümanlara ve Türkiye’ye düşmanlığa adamış bir rejimin yıkılması büyük bir zaferdir..
Emperyalist Fransa’nın desteğiyle Müslüman topraklarında idareyi ele geçiren bir avuç azınlık Nusayri, 60 yıldır Müslüman Suriye halkına öyle zulümler yaptı ki, son on beş yılına şahitlik eden vicdanlı her insan evladı Esad ve şebbihalarını lanetle anıyordu.
İsrail’in güvenlik tamponu olan Esad rejimi yıkıldı, bütün dünyada Müslümanlar bir zalimin daha devrilişini coşkuyla kutladılar ve doğal olarak artık bundan sonra ne olacağına dair konuşmalar başladı.
Dış politikada yaşanan kritik hadiseleri her ülke ve iktidar kendi zaviyesinden ele alır ve menfaatine uygun olacak şekilde değiştirip dönüştürmek için adım atar.
Temel bir istihbarat kuralı olan “istemediğin bir şeye engel ol, engelleyemiyorsandahil ol yönünü- hedefini değiştir” mantığı, dış politikanın da en önemli kurallardandır. Bir ülkeye göre gelişen yeni hadisenin mahiyeti, menfaatine uygun değilse o hadiseyi gerçekleştirmeden boğmaya, gerçekleşirken rayından çıkartmaya onu da yapamıyorsa aynı menfaat peşinde olan yandaşlarıyla o hadiseyi şeytanlaştırmaya çalışır.
Suriye’de Müslümanlar bir zafer kazandı. Son 13 yıl fiilen katliamla halkı sindiren ama 60 yıldır Suriye halkına zulmeden diktatör Esad rejiminden “menfaatlerine uygun bazı törpülemeler yapsalar dahi hiç rahatsız olmayan Batı ülkeleri” akbaba gibi üşüşmeye başladılar Suriye’ye.
Arap Baharı adıyla başlayan süreçte, Esad’ı deviren Suriye milli ordusuna göre çok daha “ılımlı” olan birçok........
© Milat
visit website