Dikiz aynası
Geçip giden günlerin pişmanlığını duyacağına, kalan ömrüne odaklanmaya çalış. Çünkü arkada kalan günler için güneş çoktan battı. Geçmişin muhasebesini yapan insan, geçmişiyle hesaplaşırken genellikle kendini borçlu çıkarır. Oysa hayat, “borcu kapatılmış” değil, “her sabah hesabı yeniden açılmış” bir alacak verecek defterdir. Bugünün değerini anlamayan, dünlerin yükünü her zaman sırtında taşır.
Araba sürerken sürekli dikiz aynasına bakmak kaza riskini artırır. Dikiz aynası, ara sıra bakılmak içindir; geçmişe dönüp bir selam vermek, belki ufak bir hatayı fark edip düzeltmek içindir. Ya da bir hatıraya bakıp tebessüm etmek içindir. Asıl gayen menzile varmaksa, gözün mutlaka ileride olmalıdır. Çünkü yol, arkadan gelmez; hep öne doğru akar. Sürekli dikiz aynasına bakan göz hayatın virajlarını göremez. Bu yüzden hayat, hepimize aynı ikazı yapar: “Dikiz aynası hatırlamak; yol ise umut için vardır.”
Cep telefonunuzda, arabanızın gösterge panelinde, duvarda, bilgisayar ekranının sağ alt köşesinde ya da kolunuzdaki saatte saniyelerin ileri değil geriye doğru aktığını görseydiniz ne yapardınız? Sanırım önce şüpheye düşer, ardından içinizi tarifsiz bir ürperti kaplardı. Çünkü insan, zamanın ileri akışını doğal kabul ederken geriye akışını ise bir tehdit gibi algılar. Fakat asıl tehdit zaman değil, zamanın içinde farkında olmadan bedenimiz ileri giderken ruhumuzun geride kalmasıdır.
Saat mi ilerliyor, saatin mi geriliyor? Zaman mı içimizde biz........





















Toi Staff
Penny S. Tee
Sabine Sterk
Gideon Levy
John Nosta
Mark Travers Ph.d
Gilles Touboul
Daniel Orenstein