‘Kuş Gölgesi Avlamak’ (2)
Geçen hafta kaleme aldığımız yazımızda Kıymetli Dostum Mehmet Özger’in son kitabı Kuş Gölgesi Avlamak’ı değerlendirmiştik. Değerlendirme yazımız uzun olunca yazıyı iki bölümde değerlendirmeyi uygun bulduk ve bu hafta kitap ile ilgili değerlendirmemize devam ediyoruz.
Kendisi Edebiyat Profesörü olmasının yazında şair ve yazar kimliğiyle ön plana çıkan bir düşünce adamı da olan Sayın Özger’in son kitabı Kuş Gölgesi Avlamak, genel anlamda insanın ve inancın sınırlarını çizmekle birlikte duruşun da omurgalı olmasına dikkat çekiyor.
Sayın Özger, yazılarında bazen kavramlar üzerinden, bazen bir filmden, bazen bir kitaptan, bazen bir yazardan, bazen bir sure yahut ayet tahlilinden yola çıkarak okuyucuya ulaşmayı hedefliyor. Kendi zihin ve kalp dünyasının süzgecinden geçirerek ele aldığı konuları derinlemesine inceleyip sorun tespiti yapmakla kalmayıp çözüm önerileri de sunuyor.
Son dönemin büyük düşünür ve yazarlarından biri olan Üstad Merhum Sezai Karakoç’un diriliş düşüncesinin etkisinin de görüldüğü kitapta insanlığın dirilişinin ne denli önemli olduğu bu çağda daha iyi anlaşılmış olduğu ana eksende vurgulanmaktadır. Bu çağda teknolojide bu kadar ileri gittiğimiz halde onun neden olduğu doğal, psikolojik, sosyolojik enkazın altında sadece biz değil insanlığımız da kaldı. Bu da beraberinde ahlaki çöküntü ile bireysel ve toplumsal çürümeyi getirdi. Bir Afrika atasözü olan “O kadar hızlı koştuk ki, ruhumuz arkada kaldı.” demekten kendini alamıyor insan. Tam da bu noktada sorunun çözümüne........
© Milat
