İnsanlığın Son Umudu İspanya
Hayat bize kendi karakterimizi görmeye dair sayısız fırsatlar sunar. Bu fırsatları bazen ıskalasak da çoğunlukla ruhumuzun derinlikleriyle yüzleşir, kendimize oradan bazı anlamlar çıkarırız. Aynada gördüğümüz kendimiz ile aynada başkalarının gördüğü biz’in bir sentezi olarak yaşar gideriz. İç dünya görüntüleri izlenimler, imajlarla bitişir, sonra da yaşam hikayemizin parçası olur. Tıpkı bireysel yolculuklarımıza eklenen toplumsal gidişatlar gibi içeriden dışarıya hareket eden hissiyat kımıltıları, dışarıdan bize yönelmiş algı hareketleriyle bitişir ve ortaya varoluşun gerçek bir resmi çıkar. Biz biraz da ruhumuza ve bedenimize dokunanların, çarpanların, yanımızdan geçenlerin tepkimesi olarak varız, var kalırız. Karşılaştıklarımız, temas kurduklarımız kadar karşılaşamadıklarımızın da özetiyiz. Okuduklarımız kadar okuyamadıklarımızın, düşündüklerimizin kadar düşünemediklerimizin de eseriyiz. Yaptıklarımız kadar yapamadıklarımızın da yapabileceğimiz halde yapma cesareti gösteremediklerimizin de ürünüyüz. Bundan dolayıdır ki ne olduğumuz, neden ibaret olduğumuz, neye ne şekilde yanıt verdiğimizle ilgilidir. Eğer varoluşumuz sadece tek kişilik kulübelerden ibaret olsa hayatın hiçbir anlamı kalmazdı. İnsanı insan yapan kendi dışındakilere yönelik bakış açısıdır. Kendini koruma refleksi zaten sabit olduğundan başkalarını, ötekini koruma içgüdüsü insanı insan yapar. İnsanı insan yapan insan doğmak değil insan olmak, insanca yaşamak, hayata insanca bakmaktır. İnsan olmak için emek verir, insanca yaşamak için mücadele eder, hayata insanca bakmanın yollarını arar, kaygısını güderiz. İnsanca yaşama kaygısının olmadığı hiçbir iç dünya insan olma sınırlarına yaklaşamaz. İnsanca yaşama ise sadece birimizin değil, mümkünse hepimizin rahat ettiği, ezmediği ve ezilmediği, aşağılamadığı ve aşağılanmadığı, hakkının yenmediği ve hak yemediği, sınırlarını çiğnetmediği ve sınırları çiğnenmeyen bir insanlık idealini ihsas eder. Bu da doğal olarak bir kişinin insanlığını koruması için insanlığı koruması........
© Milat
