Şehrin Ruhu
Katil ve alçak İsrail terör örgütü, bebekleri, çocukları, Filistinli Müslümanları katletmekle yetinmiyor şehirleri de neredeyse bina bina tahrip ediyor. Evleri, dükkânları, mabetleri, hastaneleri yıkıyor. Bu medeniyet düşmanı faşist soykırımcı Siyonistlerin sonu getirilmedikçe dünyaya rahat yok! Zehirli olan haşereler gibi ezilip yok edilmeliler ki insanlık rahat etsin. Aksi takdirde huzuru bozmayı sürdürecekler.
Demek ki köylerin de, kasabaların da, ilçelerin de, şehirlerin de ruhu vardır. Onlar da farklı bir can taşıyorlar. Üstlerinde iskân eden insanlara yurt oluyorlar. Öyleyse bütün yerleştiğimiz bölgelerin kıymetini bilmeliyiz. Coğrafyasını da bilmeliyiz, tarihini de… Oturduğumuz şehri zapta geçmeliyiz ki gelecek nesiller de tanısın.
Yazarlık hayatının 40. Yılı kutlanan Cihan Aktaş’ın İstanbul Esenler’e dair kaleme aldığı eserleri okuyorum: Rüzgârla İyi Geçinmek ve Sokaklar Unutmuyor. Her ikisi de edebî geleneğimizde var olan ‘şehrengiz’ türü için kalıcı ve mükemmel örnekler. Bu eserlerin vücut bulmasına vesile olan Esenler Belediye Başkanı Mehmet Tevfik Göksu, ‘Takdim’in başında şöyle diyor: “İki kapak arasındaki bilgiler tarih kitabındaki kadar gerçek, kitabın ismi olan Rüzgârla İyi Geçinmek gibi efsunlu; anlatılan insan hikâyeleriyle kolayca aşinalık kurmamıza rağmen okuma eylemimizin verdiği tat masalsı oluyor. Esenler’in hikâyesini kaleminin, üslubunun ve bakışının incelikleriyle yazıya döken Cihan Aktaş, şehrin yapı taşları kiremitler gibi, asıl özünü karan insan hikâyeleriyle bizi bize tanıtıp yeniden sevdiriyor, Esenler’in ilk kahramanlarına muhabbet duyuruyor. Hiçbir kimlik ayrımı yapmadan Balkanlar ve Anadolu’dan gelen göçmenleri kucaklayan Esenler gibi, çileli, ihlaslı, fedakâr ve yüksek gayretli insanların yaşadıkları da sizi kendine çekiyor. Bol çağrışımlar ve imgelerle örülen geçmiş ve şimdinin iç içe........
© Milat
visit website