menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Zahmetten süzülen balın bereketi

15 0
27.10.2025

O kamyonlar, aslında sevdikleri için hak ettiğinden eksik yaşamış bir ömrün yükünü taşıyordu...

Babam vefat ettiğinde dolu dolu yaşadı rahmetli deniliyordu; rengârenk pasaportlarıyla neredeyse tüm dünyayı gezmişti. Sadece bir bavulla veya el çantasıyla seyahat ederdi; hassas bir kalbi vardı ama konu işyeri olunca bambaşka bir letafet gerekiyordu.

Babamın eşyalarını gönderirken, bal arısını düşündüm. Bir bal arısının zahmetli yolculuğu da böyle başlar: Kayıptan, özün peşine düşmekle. Binlerce çiçekten topladığı özü, kovanın kuytu köşesinde, işlenmiş bir safiyete dönüştürür. O bal, ne kadar çok petek gözü boş kalırsa, o kadar yoğun ve kıymetlidir. Minimalizm denilen o kadim duruş, insanın zihin kovanındaki fazlalığı atıp, geriye sadece balı bırakma sanatıdır. Mesele, sadece mülkü azaltmak değil; asıl amaç, zihinsel curcunadan arta kalan o düşünsel özü, o bereketi yaratmaktır.

Fazlalıklardan feragat ettiğimiz her adım, ruhumuzun özünü arıtan, stresi kovandan uzaklaştıran ve bizi hayata karşı daha etkin kılan görünmez bir inşadır. Hayatın bize yığıp durduğu o polen yükü, farkında bile olmadan üzerimizde bir basınç oluşturur. Oysa, bilgelik tam da bu yığını arı duru bir iradeyle atmayı bilmektir.

İtiraf edeyim: Ben de minimalizmi yalnızca bir akım sanıyordum, ta ki 2019'da işimi bırakmak zorunda kalana kadar. Zorunlu sadelik bana, asıl özgürlüğün sahip olduklarımızda değil, sahip olmadıklarımızda gizli olduğunu öğretti. Çünkü bazen bir hayatı sadeleştirmenin yolu, bir hesap ekstresinden geçer. Kovandaki ilk temizlik mali peteklerde başlar. Hesap dökümlerimiz, üzerimizdeki gereksiz yüklerin en somut........

© Milat