menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Toprak ve toplum terapisi

15 0
07.04.2025

Binlerce yıllık Anadolu’nun kadim toprakları, sadece bereket değil, şifa da dağıtır. Baharın ilk ışıklarıyla uyanan kırsalda çapa sallayan çiftçinin alnındaki ter, İstanbul’un beton yığınları arasında saksısına fide diken bir genç kadının ellerindeki toprak izi, hep aynı gerçeğin izdüşümü: İnsan toprakla buluştuğunda, kendi özüne de dokunur. Bilim bunu doğruluyor; Dr. Charles Guy’ın Florida Üniversitesi’ndeki araştırmasına göre, yarım saatlik bahçe işi kortizolü düşürüp ruhu tazeliyor. Toprağa temas eden eller, sadece sebze yetiştirmiyor, içlerindeki kaygıyı da biçiyor.

Bu bilgelik, Anadolu’nun kadim hekimlerinin mirasında da saklı. XV. yüzyıl Osmanlı cerrahı Şerafeddin Sabuncuoğlu, tıp kitabı Cerrahiyyetü’l-Haniyye’de bitkilerin şifasına ve doğayla uyum içinde yaşamanın önemine vurgu yapmıştı. Sabuncuoğlu, tedavilerinde kekik, papatya ve biberiye gibi Anadolu’nun otlarını kullanırken, hastalarına "temiz hava" ve "toprakla teması" da reçete ederdi. Bugün modern bilim, onun doğa merkezli şifa anlayışını adeta yeniden keşfediyor: Tıpkı Sabuncuoğlu’nun bitki özlerini damıtması gibi, toprakla kurulan temas da insan ruhunu damıtıyor.

Bu temas, nesiller arasında görünmez köprüler kuruyor. Çocuklar, domatesin kızarmasına tanık olduklarında, sofradaki yemeğin kıymetini öğreniyor. Bir lale soğanının........

© Milat