Sisli küresel hegemonya
İnsanlık, sisli bir labirentte yolunu ararken, parıltılı ekranların hipnotize edici ışıklarına kapılabiliyor. Önümüze serilen dijital karnavalı, lüksün vitrinlerinde sergilenen "mutluluk" illüzyonları, cüzdanların sessiz çığlıklarını boğarken, küresel ekonomik sistem de benzer bir illüzyonla ayakta duruyor: "ABD’ye güven" denen bir hayalet. Bu iki labirent biri bireyin tüketim çıkmazı, diğeri dünya ekonomisinin karşılıksız dolar balonları aslında aynı gerçeğe işaret ediyor: Gerçeklik, güvenin ve gösterişin ardında eriyor.
Sosyal medyada Maldivler’deki tatil fotoğraflarıyla elektrik faturasını ödeyemeyen insanın arasındaki uçurum, ABD’nin 3,27 trilyon dolarlık ithalat açığı ile Netflix ve Google üzerinden sattığı "veri hegemonyası" arasındaki tezatla örtüşüyor. Nasıl ki bir palyaçonun makyajı gözyaşlarını saklıyorsa, ABD’nin dijital platformlardaki küresel hakimiyeti de fiziksel üretimdeki çöküşünü örtbas ediyor. Trump’ın 'Hem pastam dursun hem karnım doysun' ekonomik paradoksu tam da burada devreye giriyor: Üretimi yeniden ülkeye çekmek isterken, karşılıksız basılan dolarların geri dönüşünü engellemeye çalışmak… Tıpkı sosyal medyada "anı yaşa" naralarıyla geleceği ipotek altına alan birey gibi, ABD de kısa vadeli çözümlerle uzun vadeli bir çöküş için zemin........© Milat
