menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Niyet et ve yola çık

28 0
14.05.2025

Hayat, bazen bir nehrin akışına benzer; bizi sürükler, dönemeçlerden geçirir. Ama asıl mesele, nasıl yüzdüğümüzde saklı. Lise yıllarımda, matematik problemlerini çözmek için saatler harcadığımı hatırlıyorum. Ta ki, bir gün formüllerin ardındaki hikâyeyi duyana kadar… Ezberlediğim her denklem, bir dilin etimolojisiydi aslında. Körü körüne tekrar etmek yerine, anlamın izini sürmek, ustalığın ilk adımı oldu.

Deneyim dediğimiz şey, kaç yıl yaşadığınız değil, nasıl yaşadığınızdır. Yirmi yılını tasarıma vermiş biri, hâlâ renk uyumunu ıskalıyorsa, bu süre değil sürecin kalitesi sorgulanmalı. Tıpkı bir ağacın yaş halkaları gibi: Her halka, o yılın rüzgârını, güneşini taşır. Kökler ne kadar derine inerse, dallar o kadar göklere uzanır. Derinlik, yüzeyde görünmez.

Tadao Ando ve Mimar Sinan’nın eserlerine bakın. Her bina, bulunduğu coğrafyanın ruhuyla konuşur. Sanki toprağın sesini dinlemiş, taşa can vermiş. Bu, bir formül takip etmekle değil, bağlamla dans etmekle mümkün. Ustalık, tekniği aşmak ve özü yakalamaktır.

“Mükemmellik, tutarlılıkla gelen bir üstünlüktür” der kriminolog üstadı Chambliss. Olimpiyat yüzücüleri bile, kazandıkları her madalyayı suya çizdikleri her kusursuz çizgiye borçlu. Tasarımda da öyle: Rastgele açılan onlarca kurs sekmesi değil, neye........

© Milat