menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Hipokrat iki bin yıl sonra haklı çıktı

34 0
21.09.2025

Yoğun geçen bir yazın ardından, teslim tarihleriyle ve ayaküstü atıştırmalıklarla zehirlenmiş günlerin sonunda, ruhumda tuhaf bir şeyin tezahür ettiğini fark etmiştim. Yorgunluktan öte bir şeydi bu; zihnime çöken bir sis, en basit meseleleri bile düğümleyen bir kaygı ve kahvenin dahi dağıtamadığı bir asabiyet hali. O günlerde bütün suçun dışarıdaki dünyanın baskısında olduğunu sanırdım. Oysa bilim, asıl fırtınanın içimde, kimsenin görmediği bir derinlikte koptuğunu söylüyor şimdi: Bağırsaklarım çaresizce feryat ediyor, beynim ise bu sessiz çığlığın yankılarını taşıyormuş meğer.

Hipokrat’a atfedilen "Bütün hastalıklar bağırsaktan başlar" sözü, bugün laboratuvarlarda yeniden doğrulanıyor. Zihnimizin sağlığı için önce midemizi, yani içimizdeki o gizemli ve akıllı dünyayı iyileştirmemiz gerektiğini anlıyoruz. Çünkü beynimiz ve bağırsaklarımız, aralarında vagus siniri adında gizli bir telgraf hattı bulunan, sürekli sohbet halindeki iki eski dost gibidir. Biri ne yaşarsa, diğeri ona anında ortak olur. Mutluluk hormonu olarak bilinen serotoninin yüzde doksanından fazlasının kafatasımızın içinde değil de........

© Milat