menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Gecenin sessizliğindeki çığlık

36 0
08.08.2025

Çocukken oturduğumuz evin küçük bir balkonu vardı; yaz geceleri, cırcır böceklerinin hiç durmayan musikisi eşliğinde, annemin uzattığı bir dilim karpuzun serinliğiyle gökyüzünü seyrederdim. O yıldızlar ne kadar da huzurlu, ne kadar da yerli yerindeydi. Birer gümüş çiviyle geceye çakılmış, ebedi ve güvenilir dostlar gibiydiler. İnsan, o balkondaki o anın emniyetini bütün bir kâinata yaymak, her şeyin o sükûnetli nizam içinde aktığına inanmak istiyor. Fakat o balkon, dipsiz ve fırtınalı bir okyanusun ortasında salınan bir ceviz kabuğundan başka neydi ki? Ve biz, o ceviz kabuğunun içindeki talihli yolcular, okyanusun sadece sakin yüzünü gördüğümüz için kendimizi güvende sanan habersiz seyyahlar değil miyiz?

Teleskopların ve hesaplamaların o kadim sessizliğe çevrilmiş soğuk gözleri, bize çocukluğumuzun masum gökyüzünün ardındaki gerçeği fısıldadığında, bildiğimiz her şey sarsılıyor. Meğer o sükûnet, muazzam bir perdenin ön yüzüymüş. Perdenin arkasında, doğdukları yuvalardan koparılıp mutlak sıfıra yakın bir soğuklukta, zifiri bir karanlığın içinde sonu olmayan bir yolculuğa çıkmış milyarlarca haydut gezegen varmış. Bize doğru sessizce ve kör bir uçuşla süzülen, Jüpiter’den daha büyük kütleler… Ve biz, bu kozmik........

© Milat