Felsefe ve bilim ışığında hafıza
Sabah uyanıp kahvaltı masasına oturduğunuzda, belki de ilk işiniz bir bardak su içmek oluyor. “Aç karnına su içmek metabolizmayı hızlandırır,” diye düşünüyorsunuz. Peki neden? Belki bir Instagram gönderisinden okudunuz, belki anneniz söylemiştir… Ama kaynağı hatırlamıyorsanız, bu bir bilgi mi, yoksa sadece kulaktan dolma bir inanç mı? Felsefeciler Fred Dretske ve Palle Yourgrau’ya göre, cevap net: Gerekçelerinizi unuttuysanız, bilginizi de kaybetmişsiniz demektir.
Diyelim ki Ali adlı bir gazeteci, önemli bir siyasi skandalı güvenilir bir kaynaktan (X) öğreniyor. Ertesi gün, haberi yayınlamaya hazırlanırken, bilgiyi kimden aldığını hatırlamıyor. Belki de bu bilgiyi yalancı Y’den duymuş olabilir. İşte tam da bu noktada, Ali’nin elinde kala kala sadece bir “inanç” kalıyor. Çünkü bilgiyi “bilgi” yapan şey yalnızca doğru olması değil, onu neden doğru kabul ettiğinizi de hatırlamanız. Tıpkı yıllardır “Gece yemek yemek şişmanlatır” cümlesini tekrarlayıp durmamız gibi… Kaçımız bu bilgiyi hangi diyetisyenden, hangi araştırmadan edindiğimizi hatırlıyor? Belki de çoğumuz için bu, artık bir bilgiden çok, silik bir ezber.
Oğuz Atay, Tutunamayanlar’da, Selim’in........
© Milat
