menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Çevresi kalabalık ruhu tenha

31 0
16.08.2025

Plazanın 57. katındaki köşe ofisten bakıldığında, şehir ışıkları ayaklarınızın altına serilmiş, fethedilmiş bir galaksi gibi parıldar. Yıllar süren amansız bir mücadelenin, uykusuz gecelerin ve sayısız fedakârlığın ardından ulaşılan bu zirve, başarının somut bir anıtıdır. Cilalı maun masanın üzerindeki telefon, tebrik mesajlarıyla aralıksız titrer. Yönetim kurulu üyeleri, sektördeki rakipler, sosyal medyadaki takipçiler... Her bildirim, kazanılan zaferi tescilleyen dijital bir madalya gibidir. Lakin ofisin o sessiz, yapay havasında hissedilen zafer sarhoşluğu değil, derin ve yankılı bir boşluk hissidir.

Bu sahne, günümüz dünyasında farklı dekorlarda, farklı mesleklerde binlerce kez tekrarlanıyor. Modern hırsın en acımasız paradoksuyla yüzleşiyoruz: Toplumun bizlere en büyük hedef olarak gösterdiği başarı, insanoğlunun en temel ihtiyacı olan bağ kurma ve aidiyet hissini acımasızca elimizden alıyor. Piramidin tepesine tırmanırken, aslında kendi ellerimizle kendimizi bir yalnızlık kalesine hapsettiğimizi fark edemiyoruz.

Bu durum tesadüfi bir yorgunluk veya meşguliyetin basit bir sonucu değildir. Adına “Dostluk Matematiği” diyebileceğimiz, profesyonel sermayemiz arttıkça sosyal sermayemizi nasıl erittiğini gösteren acı bir denklemin neticesidir. Bu denklemi anlamak, sadece duygusal bir tahlil değil, aynı zamanda ruh ve beden sağlığımız için de acil bir durumdur. Zira yapılan bilimsel çalışmalar, kronik yalnızlığın sağlık üzerindeki menfi etkisinin günde 15 sigara içmekle eşdeğer olduğunu defalarca kanıtlamıştır.

Başarı merdivenlerini tırmandıkça, bizi yalnızlığa iten........

© Milat