Otogardaki Sofi
Geçen hafta şehir dışında bir işim olduğu için otobüsle yola çıkacaktım. Otobüs firmasında eski öğrencilerimden biri çalışıyordu. Aradan yirmi yıl geçmiş olsa da öğrenci–hoca ilişkimiz hâlâ devam ediyordu. Kendisi öğleden sonra geleceği için sabah nöbetinde görevli olan arkadaşının telefon numarasını bana göndermişti.
Sabah vaktinde otogara vardığımda otobüs henüz gelmemişti. Görevli arkadaş, beni daha önce tanıdığı için biletimi hemen kesti. Otobüsün yarım saat gecikeceğini söyleyip yazıhaneye çay içmeye davet etti. Bu ikramı memnuniyetle kabul ettim. Arka taraftan dolanarak firmanın yazıhanesine geçtim.
Çayımı yudumlarken çalışan başka bir personele daha rastladım. Bu iki arkadaş, hem gelen yolcuların biletini kesiyor hem de halk arasında eskiden beri bilinen adıyla “çığırtkanlık” yapıyorlardı. Çocukluğumdan beri bu tip insanlar ilgimi çeker. Vaktiyle sık sık otobüsle seyahat ettiğim için bu figürlerle çok muhabbetim olmuştur. Onlarla samimiyetin varsa biletini indirimli alırsın; yoksa diğer yolcular gibi tam ücret ödersin.
Aslında çığırtkanlar, otogarlarda üçüncü veya dördüncü planda karşımıza çıkar. İlk iki sırada aslan payını otobüs kaptanları ve muavinler alır. Hele muavinler, zaman zaman kaptanlardan........
© Milat
