1000 Eserlik Yürüyüş
Kimi zaman insan, kalemini kamuoyunun çok da ilgi göstermeyeceği meseleler için oynatır. Bilir ki yankı bulması kolay değildir, ama yine de yazar. Çünkü her fikir, karşılık beklemeksizin söylenmesi gereken bir vakit taşır. İşte ben de bu yazıda, bir kültür taşıyıcısı olarak içinde yaşadığımız topluma karşı duyduğum mesuliyetin sesiyle konuşuyorum.
Türkiye, üzerinde yükseldiği medeniyet mirasıyla yalnızca bir kara parçası değil; düşüncenin, sanatın ve hikmetin derin damarlarında saklı duran kadim bir hafızadır. Ancak bu hafıza, yalnızca mimari kalıntılarla, müze vitrinleriyle ya da turistik anlatılarla varlığını sürdüremez. Kültür, ancak yazıyla yaşar, kitapla taşınır ve bilinçle geleceğe ulaşır.
Bir dönem “1000 Temel Eser” başlığı altında başlatılan ve büyük umutlar taşıyan yayımlar, ne yazık ki yarım kalmış, zamanın içinde sessizliğe gömülmüştür. O yıllarda Tercüman gazetesi bu yarım kalmışlığı onarmaya çalışmışsa da bu çaba da sürdürülebilir olamamıştır. Bugün, bu yitik projenin yeniden ve kararlılıkla ele........
© Milat
