menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Yener Orkunoğlu yazdı: Ukrayna-Rusya savaşının dünü-bugünü-yarını

17 1
01.11.2025

Daha önceki yazımda Batı’da 150 yıldan beri süren Rusya düşmanlığının nedenlerine değinmiştim. Kısaca hatırlatmakta yarar var:

Batı, hemen hemen bütün dünyayı geçmişte kendi sömürgesi haline getirmiş ve bu ülkeler üzerine büyük bir hegemonya kurmuştu. Kuzey ve Güney Amerika, Çin, Hindistan, Afrika, Ortadoğu gibi bölgeleri, bir dönem egemenliği altına almıştı. Fakat Rusya’yı egemenliği altına almayı başaramadı. Birkaç defa denedi, ancak her seferinde geri püskürtüldü. Örneğin, 19. yüzyılda Napolyon, 20. yüzyılda Hitler denedi; ancak her iki girişim de başarısız oldu. Bence, kendini “üstünlük psikolojisi”ne kaptırmış Batı elitleri, Rusya üzerinde egemenlik kuramadıklarından dolayı, bilinçaltında Rusya’ya karşı büyük düşmanlık besliyorlar.

Bu yazımda, Ukrayna-Rusya savaşının nedenleri üzerinde duracağım. Fakat nedenlerin anlaşılması için bazı ön bilgiler gereklidir. Burada konumuz açısından Ukrayna-Rusya ilişkilerinin tarihi bize bir rehber olabilir; ancak bu tarih çok karmaşık bir süreçtir. Bu nedenle sadece şunu söylemekle yetiniyorum: 1917 Bolşevik Devrimi’nden sonra, 1922 yılında Ukrayna Sovyetler Birliği’nin bir parçası oldu ve 1991 yılında Sovyetler Birliği’nin dağılmasından sonra da bağımsızlığını ilan etti.

Ancak 200 yıldır Avrupa merkezci düşüncenin propagandasına maruz kalanların önyargılarını kırmak kolay değil. Çünkü Batı medyası, Ukrayna’da 2014 yılında CIA ve Neonazi grupların işbirliği ile gerçekleştirilen darbeyi ve katliamı gizlemektedir.

Bu nedenle Ukrayna-Rusya arasındaki gerilim konusunda, bizzat Avrupalı ve Ukraynalı siyasal bilimcilerin, tarihçilerin, diplomatların takdir ettiği iki kitabı önermek istiyorum.

Birincisi, publisist ve doktor Benjamin Abelow’un İngilizce kaleme aldığı “How the West Brought War to Ukraine”. Batı’nın savaşı nasıl tetiklediğini belgelerle açıklayan bu kitabın Almanca ve Fransızca çevirilerini PDF olarak aşağıdaki linkten indirebilirsiniz.

İkinci kitap, Ukrayna kökenli Kanadalı siyasal bilimci ve teorisyen Ivan Katchanovsky’nin insanın kanını donduran kitabıdır: “Das Maidan-Massaker in der Ukraine veränderte die Welt”. Kiew’deki Maidan katliamını on yıllık bir araştırma ile inceleyen, hem Rusya’nın hem de Ukrayna’daki Neonazilerin suçlarını nesnel bir şekilde ele alan bir çalışmadır.

Ne var ki, belgelere dayanan ve dünya çapında büyük yankı uyandıran bu bilgilere Batılı yayıncılar ilgi göstermediler. Kitabın Almanca’ya ve Fransızca’ya çevrilip yayınlanmasının ardından bilimsel gerçekler yavaş da olsa ortaya çıkmaya başladı.

Ukrayna’nın tarihi çok karmaşık bir süreçtir. Konuyu dağıtmamak için, önemli dönemlere değinmekle yetineceğim. Bu süreci özetlersek: Batı Ukrayna bölgesinde milliyetçi Ukraynalılar, Hitler Faşizmi ile işbirliği yaptılar. Hem Kızıl Ordu’ya karşı savaştılar hem de Polonya’daki Yahudilere karşı Hitler’in askerleriyle birlikte birçok katliama giriştiler. Doğu ve Güney Ukrayna bölgesinde Rusça konuşanlar ise Kızıl Ordu’nun yanında yer alarak, Nazi ordularına karşı savaştılar. Yani İkinci Dünya Savaşı’nda yaşanan politik ve ideolojik bölünme, bugün de varlığını sürdürüyor.

Şu andaki Ukrayna’daki iktidar, toplumun hafızasını yeniden biçimlendirmek için önüne 2 hedef koymuş:

Birinci hedef: Nazilerle birlikte işledikleri katliamları unutturmak, hatta Nazilerle işbirliği yapanları, Ukrayna’nın bağımsızlık ve özgürlük savaşçıları gibi göstermeye çalışmak.

İkinci hedef ise, Kızıl Ordu yanında savaşanları, yeni bir ANMA yasası ile Ukrayna’nın hafızasından silmeye çalışmak. Hitler’e karşı direnen Kızıl Ordu kahramanlarının ve militanlarının isimlerini caddelerden, okullardan kaldırıp, aşırı milliyetçilerin isimlerini halkın hafızasına taşımak.

Şu anda Ukrayna Ordusu’nun önemli bölümü Neo-Nazilerden oluşuyor. Bugün Ukrayna, Neo-Nazilerin cirit attığı bir ülke; bir uzmanın dediği gibi faşistler için cennet bir yer. Yani bugünkü kültürel ve politik bölünme, İkinci Dünya Savaşı sırasında yaşanan dönemin doğrudan mirasıdır. Böyle bir bölünme ise, yabancı güçlerin müdahalesi ve CIA ile işbirliği için uygun bir zemin hazırlamıştır.

Ukrayna-Rusya geriliminin ikinci nedeni, Ukrayna’yı NATO’ya alma çabasıdır. Ancak burada bir ön bilgi vereyim: Bilindiği gibi, 1990 yılında, kuzu kılığına girmiş olan Gorbaçov, Demokratik Almanya Cumhuriyeti’ndeki 400.000 Sovyet askerini geri çekeceğini açıkladı. Buna karşılık, Batı ve NATO, Rusya’ya komşu ülkelerin NATO’ya alınmayacağına dair söz verdiler. Ancak bu söz tutulmadı. 1999 yılında 3 ülke (Polonya, Macaristan ve Çek Cumhuriyeti) NATO’ya dâhil edildi. 2004 yılında ise NATO, Romanya’yı ve Rusya sınırındaki Estonya gibi diğer Doğu Avrupa ülkelerini de üyeliğe kabul etti.

Bu soruya cevap arayanlardan birisi Joshua Shifrinson........

© Medyascope