menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Tunay Şendal yazdı | CHP tarihinin en zor liderlik sınavı: Özgür Özel

11 4
15.06.2025

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP), Türkiye’nin en köklü siyasi kurumlarından biri olarak, tarih boyunca çeşitli siyasi liderin yönetiminde farklı dönemlerden geçmiştir. Ancak, Özgür Özel’in genel başkanlık dönemi hem parti içi dinamikler hem de dış baskılar açısından CHP tarihinin en çetin sınavlarından biri olarak öne çıkmaktadır. Özel’in liderliği, yalnızca siyasi mücadelelerin değil, aynı zamanda kişisel ve duygusal yüklerin de yoğun bir şekilde hissedildiği bir süreçtir.

CHP’nin tarihine baktığımızda, genel başkanların her biri kendi döneminde önemli siyasi sınavlarla karşı karşıya kalmıştır. İsmet İnönü, tek parti rejiminden çok partili demokrasiye geçişin sancılarını yönetmiş, Demokrat Parti’nin yükselişi ve 1950 seçimlerindeki yenilgiyle yüzleşmiştir.

Bülent Ecevit, 1970’lerdeki ekonomik krizler, siyasi şiddet ve 12 Eylül 1980 darbesiyle mücadele etmiş, parti kapatma ve siyasi yasaklarla karşı karşıya kalmıştır.

Deniz Baykal, 1990’larda partiyi yeniden inşa etme çabası içinde, koalisyon hükümetlerinin karmaşası ve parti içi fraksiyonlarla uğraşmıştır.

Kemal Kılıçdaroğlu’nun liderliği ise Gezi Parkı protestoları, 15 Temmuz darbe girişimi ve 2017 referandumu gibi çalkantılı süreçlerle şekillenmiştir.

Ancak, Özgür Özel’in genel başkanlık dönemi hem yoğunluğu hem de çeşitliliği açısından bu tarihsel örneklerden ayrışmaktadır. Özel’in karşılaştığı zorluklar, yalnızca siyasi rekabetin değil, aynı zamanda hükümet mekanizmalarının doğrudan müdahaleleri, parti içi meşruiyet tartışmaları ve kişisel kayıpların getirdiği duygusal yüklerin bir bileşkesidir.

Özgür Özel, CHP’nin genel başkanı olarak seçildiği 2023’ten itibaren, adeta bir “sınav maratonu” ile karşı karşıya kalmıştır. Bu süreç hem parti içi hem de parti dışı faktörlerin bir araya gelmesiyle, Özel’in liderliğini sürekli bir baskı altında tutmaktadır. Özellikle 19 Mart 2025’ten itibaren başlayan ve İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun gözaltına alınmasıyla doruğa ulaşan operasyonlar, Özel’in liderlik kapasitesini sınayan en kritik olaylardan biri olmuştur.

İmamoğlu davası, yalnızca bir belediye başkanına yönelik bir hukuki süreç değil, aynı zamanda CHP’nin siyasi geleceğine yönelik bir durum olarak algılanmıştır. Özel, bu süreçte “İmamoğlu’na sonuna kadar kefilim” diyerek, parti tabanını mobilize etmiş ve İstanbul’un çeşitli ilçelerinde haftalık mitinglerle sokağın nabzını tutmuştur.

İmamoğlu davası, CHP’nin tarihsel liderlik krizleriyle kıyaslandığında, Ecevit’in 1980 darbesinde karşılaştığı parti kapatma tehdidinden bile daha doğrudan bir siyasi hedef alma olarak değerlendirilmektedir. Ecevit’in yaşadığı baskılar, daha çok genel bir askeri rejim çerçevesinde şekillenirken, Özel’in karşılaştığı baskılar, seçilmiş bir belediye başkanının görevden alınması ve hapse atılması gibi........

© Medyascope