Mümtaz’er Türköne yazdı: Sürecin saplanacağı bataklık
Partilerin raporları kalemle veya bilgisayarla değil, mevzi kazar gibi kazmalarla yazılmış. Çözüme pozitif katkı sunma niyeti gölgede kalıyor; herkesin kendini emniyetli bir sipere atma, politik manevra alanı oluşturma çabası öne çıkıyor. Partilerin hazırlayıp sunduğu raporların tamamı, süreci parti rekabetinin malzemesi haline getirmeye odaklanmış. Hepsinde çözüm dili ve pozitif yaklaşım çok sınırlı. Asgari müşterek arayışı, niyet olarak bile metinlere yansımamış.
Mevzu yanlış anlaşılmış veya doğrusu işlerine gelmemiş.
Sebep, sürecin şirazesinden çıkmış bir iktidar rekabeti ortamında yürümesi. AK Parti ile CHP meydan kavgası sürdürüyor. Aslî iktidar gücü olan AK Parti, süreci yönetmeye yanaşmıyor, inisiyatif koymuyor. Süreç başıboş yürürken arada mecbur kaldıkça duruma vaziyet ediyor. Raporları, ipe un serip durumu geçiştirmeye odaklı. CHP, süreci içine atıldığı kuyudan çıkabileceği bir merdiven olarak görüyor. MHP ve DEM’in raporları arasında ortak bir üslup bile yok.
Kimse önüne bakmıyor; herkes sağını-solunu en çok da arkasını kolluyor.
Büyük umutlara kapılanlar tabloyu tam bir hayal kırıklığı olarak görebilir.
Ben öyle düşünmüyorum.
Her şey kendi mecrasında yürüyor. Zaman ve sabır lâzım.
Hepimiz yepyeni bir paradigmanın geniş sınırları içinde hareket ediyoruz.
“Bölücülük suçu”, Türkiye’nin Güneydoğu semalarından kalkıp Batı’ya göç etti.
En yüksek perdeden Kürtler, bağımsız devlet kurmak istemediklerini ilan ettiler. Kürtlerin alınlarına kara bir leke gibi yapıştırılan “bölücülük” suçlaması, kanunlardaki ve siyasetteki anlamını da karşılığını da kaybetti. İki sihirli kelime: Eşitlik ve onur. Kürtlerin isteği işte bu ikisine sahip olmaktan ibaret.
Yeni paradigmamız böyle ortaya çıktı.
Kürtlerin eşitlik ve onur arayışına kem gözle bakanlar, bu saatten sonra bölücülük suçunu bizzat........





















Toi Staff
Sabine Sterk
Penny S. Tee
Gideon Levy
Waka Ikeda
Grant Arthur Gochin