menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Açık Oturum (484): CHP’nin başına yine Kılıçdaroğlu gelir mi?

23 0
26.06.2025

Açık Oturum’un 484. bölümünde Göksel Göksu’nun konukları CHP PM üyesi Sezgin Tanrıkulu, gazeteci Murat Sabuncu ve ekonomist Güldem Atabay oldu. CHP’nin 30 Haziran’da görülecek kurultay davasında “mutlak butlan” kararı çıkması ihtimalinin değerlendirildiği programda CHP’yi bekleyen süreç değerlendirildi. Tanrıkulu, mutlak butlan kararı alınmasını siyasi darbe olarak niteledi ve bu kararın hukuken de bir karşılığı olacağını söyledi.

42. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin, 30 Haziran Pazartesi günü CHP’nin 4-5 Kasım 2023 tarihlerinde düzenlediği 38. Olağan Kurultay’a ilişkin açılan iptal davasını reddedebileceği gibi, mahkemenin “mutlak butlan” ya da partiye ‘kayyum’ atanması yönünde karar alması ihtimallerini değerlendiren Sezgin Tanrıkulu, CHP’nin kurultayının iptal edilmesinin ordunun yönetime el koyması ile eş değer olduğunu söyledi. Tanrıkulu “Ana muhalefet partisinin kongresini iptal etmek, iktidarın istemediği, yarışamadığı yönetimi CHP’den göndermek, onun yerine kendi istediği bir yönetimi getirmek siyasal darbedir. Askeri darbe gibi bir şeydir” dedi.

Tanrıkulu mutlak butlan kararı verilmesi halinde bu kararın hukuken bir karşılığı olacağını söyledi:

“Çok açık söylüyorum. Bakın bunların karşılığı olur. Yarın öbür gün çıkar bir savcı, der ki ‘ya sen hangi kanundan aldın yetkiyi bu şekilde kullandın?’ CHP Genel Başkanı’nı ve yönetimini, parti meclisini -ben de parti meclisi üyesiyim aynı zamanda- görevden uzaklaştırdın ve başka yönetimi getirdin. Bana kanunu söyle der, öyleyemez. O zaman sen Anayasa’da tarif edilen 302. maddedeki suçu işlemişsindir, Anayasal düzene karşı suç işlemişsindir.”

Bu kararla ana muhalefet partisinin denklem dışına itileceğini anlatan Sezgin Tanrıkulu, ana muhalefet partisinin de siyasi partilerin de demokratik yaşamın vazgeçilmez unsurları olduğuna dikkat çekti:

“Eğer bir siz anayasaya, yasalara aykırı bir biçimde bir partinin yönetimini alıp bir tarafa koyuyorsanız, bunu sadece Medeni Yasa’yla açıklayamazsınız. Ceza yasasında bunu karşılayan suçlar var. Bunu okuyanlar bunu biliyorlar.”

“Şuna para verildiğini duydum, şuna telefon verildiğini duydum” gibi suçlamalarla bir siyasi partinin yönetiminin görevden alınamayacağını söyleyen Tanrıkulu “Alırsanız darbe yaparsınız. TCK’nın ikinci maddesini........

© Medyascope