menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Berrin Sönmez yazdı: Muhalefeti dönüştürme görevi ve butlan davası

22 8
29.06.2025

CHP’ye açılan “mutlak butlan” davası, ‘Cumhur İttifakının muhalefeti dönüştürme görevi’ adıyla ilan edilen Erdoğan politikasının ürünü. Bunu herkes biliyor. Tuhaf olan hiç kimsenin bu bilgi doğrultusunda söz ve karşı politika üretmeyişi. Şubat 2024 tarihli son AKP Kongresi’nde Erdoğan dolayımsız, net anlaşılır cümlelerinden birisini kurdu:“Cumhur ittifakı olarak muhalefeti dönüştürme görevimizi yerine getirmekten kaçınmayacağız.” Kongresinde açıkça muhalifleri dönüştürüp yeniden şekillendireceğini, bundan asla kaçınmayacağını belirtirken bu demokrasi ayıbını AKP’ye değil Cumhur İttifakı’na yüklemeyi tercih etti. Bu tercihin de özel bir anlamı var elbette, onu da ittifak ortakları düşünsün. Biz muhaliflere bakalım. Örneğin CHP, Erdoğan’ın 23 yıldır partisini güçlendirmekten çok karşısındakileri, muhalifleri zayıflatmak üzerine politika kurduğunu bilmiyor olamaz. İlk yıllarından itibaren yaptığı şey muhalefet partileri arasındaki zayıf halkaları yanına çekip, onlara hak ettiklerinden fazla paye vererek iktidarını sürdürdü. Şu anda yaptığı da farklı bir şey değil. Bu kez CHP içindeki zayıf halkaları -deyim yerindeyse- avlayarak dava açılmasını sağladı.

Cumhuriyet Halk Partisi’nin 4-5 Kasım 2023 tarihli Olağan Kurultayı’na açılan “mutlak butlan” davası, umduğunu bulamayan muhteris politikacıların eseri. İktidarın talimatlı yargısı eliyle ve kimi kifayetsiz muhterisler sayesinde CHP’yi, -iktidar alternatifi olamayacak şekilde- dönüştürme görevini yerine getirmeye çalışıyor. Kongresinde açıkça ortaya koyduğu hedefine ilerliyor. İlerleyişini kolaylaştırmak için yargı aparatı ile CHP ve İBB operasyonlarını sürdürmesi tam bir oyalama taktiği. Hak ihlalleri, medya eliyle yargısız infazlar, tutuklamalarla eziyetler Özgür Özel ve ekibini oyalama taktikleri. Başta Ekrem İmamoğlu olmak üzere belediye başkanlarına, gençlere, gazetecilere, politikacılara, bürokratlara, sanatçılara salt bir taktik adım olarak zulmedildiğini söylemek, yazmak bile çok acı. Ancak Erdoğan’ın lügatinde adalete ve hukuka yer yok. Siyasetinde “dün” olmadığı gibi. Sadece hedefini gerçekleştirmiş olacağı bir “yarın” ve hedefe götüren taktik adımların uygulandığı “bugün” yer alıyor siyasetinde.

CHP’yi politika üretemeyecek şekilde iç tartışmalara boğuyor. Sözcü’de Saygı Öztürk bu iç tartışmalardan Kemal Kılıçdaroğlu, Özgür Özel ve Ekrem İmamoğlu arsındaki arabuluculuk seanslarını........

© Medyascope