menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Reklamcılık değişirken kaybettiklerimiz

13 13
07.03.2025

Reklam dünyası kasım sonundan bu yana dört önemli ismini kaybetti. Önce Nazar Büyüm gitti, hemen ardından Ersin Salman. Geçtiğimiz ayın ortasında ise Paul McMillen’ı yitirdik. Bay Paul’ün kanser tedavisi gördüğünü öğrendik. Üç ay gibi kısa bir sürede hayata gözlerini yumdu. Vasiyeti üzerine külleri İstanbul’a getirildi. Sent Antuan Kilisesi’ndeki törenin ardından birkaç ay önce kaybettiği eşi, ünlü koreograf ve akademisyen Geyvan McMillen’ın mezarına kondu. Aradan bir hafta geçmemişti ki Londra’da bir iş seyahatindeyken Sait Aytemur’u kaybettiğimiz haberini aldım. Nazar Bey, Ersin Bey ve Bay Paul hastalıkla mücadele ediyorlardı. Ancak bildiğimiz kadarıyla Sait Bey’in böyle bir problemi olmadığı gibi henüz 60’larındaydı. O yüzden en çok onun gidişine inanamadım. Daha bir hafta önce MediaCat’e “Musk, Hz. İsa ve reklam” başlıklı bir yazı göndermişti.

Yazmayı, analiz etmeyi, sorgulamayı seven bir insandı Sait Aytemur. Sektörün en güçlü kalemlerinden biriydi. Değerli bir entelektüeldi. Uzun yıllar boyunca MediaCat’teki köşeyazılarıyla reklamcılığı yorumladı, yönlendirdi, eleştirdi. Onun kelimeleri, bazen sektörün aynası bazen de yol göstericisi oldu. Aynı zamanda reklam dünyasının vicdanıydı. Adeta bir “reklam filozofu”ydu. Reklamcılık hayatı boyunca beş sağlam kitap kazandırdı sektöre: Alametler Farikalar, Reklamın İyisi Kötüsü Olmaz, Quick Cut, Ya Strateji, Ya Toksik Domates, Hikaye Oksijendir. Bir yazar, bir düşünür ve bir yönetici olarak hem bize hem de reklam sektörüne kattıklarını hiçbir zaman........

© MediaCat