Vergi savaşları küresel gerilim hakkında ne söylüyor
Görünüşe göre Donald Trump şaka yapmıyormuş. Trump geçtiğimiz Cumartesi ABD’nin Kanada ve Meksika’dan yaptığı ithalatta yüzde 25’lik, Çin’den yapılan ithalatta da yüzde 10’luk bir vergiyi uygulamaya koydu. Ona Avrupa Birliği’nden (AB) gelen mallara da vergi getirmeyi düşünüp düşünmediği sorulduğunda, “kesinlikle getireceğim” yanıtını verdi.
Trump yemin töreninden bu yana bir şok ve dehşet saldırısı yürütüyor. Bu saldırı, ABD içinde bir yandan -büyük ihtimalle yasadışı bir şekilde- çeşitli yardım programlarına ödenek sağlanmasına kararname ile son verilmesini, diğer yandan göçmenlerin ve transların hedef alınmasını içeriyor.
İç ve dış siyaset çok yakından bağlantılı. Büyük teknoloji şirketleri baronlarının liderliğindeki büyük sermaye, onun vaat ettiği ödüller nedeniyle hevesle Trump’ın etrafına toplandı. Bu ödüllerden biri, ilk başkanlık döneminde getirdiği zenginlere yönelik vergi kesintilerini sürekli hale getirmek. Trump, yeni vergilerden elde edilecek gelirlerin federal hükümetin şimdiden devasa boyutlara ulaşmış borçlanmasının genişlemesini engelleyebileceğini umuyor.
Neden Kanada ve Meksika’ya daha yüksek vergiler getiriliyor? Yalnızca altı yıl önce Trump, ABD’nin komşusu olan bu iki devlet ile yeniden düzenlenmiş bir Kuzey Amerika Serbest Ticaret Anlaşması yapmak için müzakereler yürüttü. İki ülke de ABD üretim ağlarına yoğun bir biçimde entegre durumda. Benim gördüğüm en iyi açıklama, Trump’ın hedeflerinden birinin Batı Yarımkürede ABD hakimiyetini güçlendirmek olduğu. Grönland’ı ve Panama Kanalı’nı ele geçirme tehditleri de aynı çabanın bir parçası.
Çin, Kanada veya Meksika’dan çok daha zorlu bir rakip. Dünyadaki en büyük ikinci ekonomi ve DeepSeek’in yapay zekâ........
© marksist.org
