menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Cehalet ve Eğitim

3 0
24.02.2025

Sevinerek, üzülerek, öfkelenerek, coşarak ve anlayacağınız her türlü duygularla kaleme aldığım bir yığın yazım oldu bugüne kadar. Ancak itiraf etmeliyim ki hiçbir konu bu gün değineceğim konu kadar beni derinden üzmedi, derinden öfkelendirmedi.


Diller ve dinleri yüzyıllardır büyük bir hoşgörüyle aynı potada eritmesini bilen Mardinimizle gurur duyduk, duyuyoruz ve dünya var oldukça duyacağız hep. Ve her yeri geldiğinde bu özelliğimizi gerek dile getirerek, gerek kaleme alarak tüm ülkeye ve hatta tüm dünyaya ihraç etmeye çalışırız. Övünç kaynağımız olan hoşgörü diyarımızı, Siyasetçisiyle, bürokratıyla, gazetecisiyle, sivil toplum örgütleriyle tüm dünyaya tanıtmaya çabalarken Mardinimizde yaşanan olaylar bu çabaları maalesef ki boşa çıkarmaktadır.


Gel gelelim üzüntü ve öfkeyle şahit olduğumuz yaşananlara.


Bir kıytırık bahçe için uzun namlulu silahların kullanıldığı ve maalesef ki iki kişinin yaşamını yitirdiği çatışmanın üzerinden yıl geçmeden bir kız isteme davası nedeniyle yaşanan ve yine ateşli silahların kullanıldığı kavganın sonucunda üç can daha yitirildi. Ondan fazla yaralının olduğunu da not düştükten sonra gelelim kafamı kurcalayan konular ve çözümlere.


İlk olarak;
Devlet kolluk güçlerinin dışında hiç kimsede olmaması gereken silahlar, nasıl oluyorda vatandaşın elinde bulunuyor? Bu silahlar ruhsatlı ise ilgili makamlar ruhsat verme kriterlerlerini gözden geçirmelidir. Bu silahlar ruhsatsız ise, nasıl ve nerelerden edinildiklerini güvenlik güçlerimizin mutlak suretle çözmesi lazım. Anlayacağınız, gerek ruhsatlı ve gerekse ruhsatsız silahların takip edilmesi elzemdir artık.........

© Mardin Life