Nimete Bu Yüzden Kavuştum
Hayatımda bana verilen en kıymetli hediyelerden biri de, değerli bir kitaptır.
Kilis’te kayınvalidemin annesi ölüm döşeğinde iken, benim okumam için üç kitap bırakmıştır. Her gün bu üç kitabı okumayı âdet edindim.İstanbul Süleymaniye Kütüphanesi Kitap Hastahanesi kısmında çalışan ve Sultanahmet Teknik Lisesi’nde iki oğlu öğrencim olan Malatyalı İbrahim Bey, hatıra kalsın diye ciltlemek için benden bir kitap istediğinde, bu üç kitaptan biri olan Muhammed Cezûlî hazretlerinin “Delâilü’l-Hayrât” isimli kitabını vermiştim. İbrahim Bey, bu kitabı kenarları keçi derisi ebrû cilt yaptıktan birkaç gün sonra adeta kendisine vefat edeceği ayan olmuşcasına trafik kazasında vefat etmişti.
Ayrıca öğrenci iken Fransa’dan Almanya’ya geçerken, aramızda matematik doktorası yapmakta olan Faslı bir arkadaşım da vardı. Fas halkının Delâl-i Hayrât adlı eseri çok okuduklarını söylediğinde, bizim halkımızdan da okuyanların olduğuınu söyleyerek, buna ilaveten şu tarihî olayı aktarmıştım : “Abdülhamid Han, Beylerbeyi Sarayında tutulurken, alay edilircesine kendisine durumu soruluyor. Abdülhamid Han da: "Ben derviş bir adamım. Benim için içerisi de bir, dışarısı da bir, farketmez.........
© Maraş Gündem
