Helal Kazançı
Türkiye’de son yıllarda çalışma hayatında yaşanan değişim, helâl kazanç meselesini yeniden gündemin merkezine taşıdı. Ekonomik baskılar, iş yoğunluğu, rekabet ve belirsizlikler içinde insanlar sadece “nasıl kazanırım?” sorusunu değil, “nasıl helâl kazanırım?” sorusunu da daha gür bir sesle sorar oldu.
İslâm âlimlerinin ve hikmet ehlinin asırlardır üzerinde durduğu bu konu, aslında yalnızca ekonomik değil; ahlâkî, sosyal ve manevî bir boyut taşıyor. Çünkü kazanç, yalnızca cebin değil, kalbin de imtihanı… Çünkü Yüce Mevla’mız Bizleri Ahirette Bu Hususta da Hesaba Çekecek.
Tâbiîn’in önde gelen isimlerinden Aʻmeş (r.a.), dikkat çekici bir hadis rivayet eder. Bu Hadis-i Şerifte çalışma hayatının “niyet” kavramıyla nasıl derinden bağlantılı olduğunu gösteren en önemli örneklerden biridir.
Peygamber Efendimiz (s.a.v.) sahabesiyle otururken yanlarından güçlü kuvvetli bir genç geçer. Hz. Ebûbekir ve Hz. Ömer (r.anhümâ), o gencin bu kuvvetini Allah yolunda kullanmasının güzel olacağını söylerler. Bunun üzerine Efendimiz (s.a.v.) şu hakikati açıkça bildirir:
“Eğer bu genç, yaşlı anne babasını veya çocuklarını insanlara muhtaç etmemek için çalışıyorsa, ya da kendisi el açmamak için rızık kazanıyorsa Allah yolundadır. Eğer gösteriş için çalışıyorsa şeytanın yolundadır.”
Bu hadisin üzerinde uzun uzun düşünmek gerekir. Çünkü bu sözler, çalışmayı ibadete çeviren anahtarı gözler önüne serer: Niyetin doğruluğu.
Kur’an’ın Çalışana Verdiği Değer
Kur’an-ı Kerîm, çalışmayı yalnızca dünyevî bir ihtiyaç olarak değil, aynı zamanda bir ahlâk ölçüsü olarak sunar. İnsan........





















Toi Staff
Sabine Sterk
Gideon Levy
Penny S. Tee
Mark Travers Ph.d
Gilles Touboul
Daniel Orenstein
John Nosta
Joshua Schultheis
Rachel Marsden