Deprem Kahinleri Savaşında İstanbul'un Kaderi Kime Emanet?
İstanbul, son sarsıntılarla yeniden deprem gerçeğiyle yüzleşirken, vatandaşlar kendilerini uzman görüşlerinin bombardımanı altında buldu. Farklı bilim insanlarından gelen çelişkili açıklamalar, zaten var olan endişeyi adeta panik tsunamisine dönüştürdü. Kimileri evlerini terk edip yollara düşerken, kimileri arabalarında sabahladı, bazıları ise tüm uyarılara rağmen yataklarında mutlu olarak mışıl mışıl uyumayı tercih etti.
Peki, bilim insanları neden ortak paydada buluşamıyor ve halk, kaderini hangi uzmanın sözlerine teslim etmeli?
Yoksa asıl sorun, uzmanların söylediklerinden çok daha derinlerde mi yatıyor?
Bilim mi, Kehanet mi: Uzmanlar Neden Anlaşamıyor?
Deprem sonrası mal bulmuş mağrip gibi ekranlara koşan uzmanların her kafadan farklı ses çıkarması, toplumdaki kafa karışıklığını zirveye taşıdı. Naci Görür ve Celal Şengör gibi isimler büyük deprem riskine işaret edip tedbir çağrısı yaparken, Şener Üşümezsoy ve Ahmet Ercan gibi bazıları ise daha sakinleştirici mesajlar vermeyi tercih etti. Şengör’ün “İstanbul’u terk edin” çağrısı yapıp kendisinin şehirde kalması, halk nezdinde “aklımızla alay mı ediliyor?” sorusunu gündeme getirdi.
Öte yandan, Üşümezsoy’un daha küçük artçılar beklediği yönündeki yorumları kimilerine rahat nefes aldırsa da, bazıları tarafından eksik veya fazla iyimser bulundu. Bilimsel verilerin yorumlanmasındaki farklılıklar mı, yoksa kişisel yaklaşımlar mı kakofoniye yol açıyor, net değil. Ancak sonuçta olan, ne yapacağını bilemez halde kalan vatandaşa oluyor.
Panik Sokaklarda: Halk Çaresizlik İçinde Kıvranıyor!
Uzmanların çelişkili açıklamaları, halk........
© Küresel İfşa
