Aşılar, Otizm ve Büyük Sıfırlama Tuzağı
Küresel elitlerin insanlık ve özellikle Türkiye üzerindeki karanlık planları, sağlık adı altında sinsice ilerliyor. Göz ardı edilen kanıtlar, susturulan bilim insanları ve örtbas edilen gerçekler, büyük oyunun sadece görünen yüzü. Şimdi, perdenin arkasına bakma ve sorgulama zamanı.
Şüphecilikten Komplonun Farkındalığına Geçiş
Başlangıçta masum görünen endişeler, zamanla devasa bir yapbozun parçalarına dönüştü. Covid-19 bahanesiyle dayatılan kapanmalar, maskeler ve sosyal mesafe kuralları, aslında çok daha karanlık amaca hizmet ediyordu: İnsanlığı, etkinliği şüpheli, güvenliği sorgulanır deneysel sıvılara hazırlamak.
Virologların temel bilgileri dahi, hızla mutasyona uğrayan virüslere karşı geliştirilen aşıların beyhudeliğini haykırırken, gerçekler sistematik olarak göz ardı edildi. Kapanmaların asıl mucidinin itiraf ettiği gibi, tüm kaosun tek hedefi, insanları o “kurtarıcı” iğnelere mecbur bırakmaktı. Süreç, eleştirel düşüncenin nasıl baskılandığını ve sorgulayanların nasıl “aşı karşıtı” damgasıyla susturulduğunu acı şekilde gösterdi.
İlaç Kartellerinin Dizginsiz Gücü ve Medya Esareti
Dünya sahnesinde eşi benzeri görülmemiş güce ulaşan ilaç endüstrisi, hükümetleri avucunun içine almış, ekonomileri altüst etmiş ve milyarlarca insanın temel haklarını hiçe saymıştır. Devasa güç, sadece ürün satmakla kalmaz, aynı zamanda medyayı da finansal bağlarla kendine esir eder.
Kronik hastalıkların ve aşı kaynaklı olduğu iddia edilen zararların araştırılmasını engelleyen endüstri, kendi dokunulmazlığını ilan etmiştir. ABD’de 1986’dan beri yasal sorumluluktan muaf tutulan aşı........
© Küresel İfşa
